Covid-19 virüs salgınından dolayı 23 Mart 2020 tarihinde ülkemizde uzaktan eğitime geçilmiştir. Vaka sayılarına ve pandeminin seyrine bakılarak okullar ara ara açılıp kapanmıştır. Uygulanan tedbirler ve aşılanma çalışmalarıyla hafifleyen pandemiyle birlikte, tekrar yüz yüze eğitime 6 Eylül 2021 tarihinde dönülmüştür. Ülkemizde pandemi dışında eğitim öğretimi aksatacak yangın (28 Temmuz 2021, Antalya), sel (11 Ağustos 2021, Batı Karadeniz) ve deprem (6 Şubat 2023, Kahramanmaraş) gibi doğal afetler gerçekleşmiştir. Bu gibi durumlarda okullar kapanabilmekte eğitim öğretim çevrimiçi derslerle yürütülmektedir. Çevrimiçi ders sürecinin bir örneğini pandemi sürecinde ülkece deneyimledik. Ülkemizde yaşanabilecek olağanüstü bir durumda eğitim öğretimin minimum düzeyde kayıpla telafi edilebilmesi için tekrar başvurulabilecek çevrimiçi dersler hakkında öğretmenlerin değerlendirmeleri önemlidir. Bu bağlamda araştırmanın amacı pandemi dönemindeki çevrimiçi ders sürecinin öğretici (matematik öğretmeni) bakış açısıyla değerlendirmektir. Araştırmanın verileri pandeminin hafiflediği ve yüz yüze eğitime tekrar dönülen 2021-2022 eğitim öğretim yılının başında toplanmıştır. Milli Eğitim Bakanlığında halen görevli ve pandemi sürecinde çevrimiçi dersler yapan 1 bayan 1 erkek 2 ortaokul matematik öğretmeni ile 1 bayan 1 erkek 2 lise matematik öğretmeni olmak üzere toplam 4 matematik öğretmeni çalışma grubunu oluşturmaktadır. Araştırmanın çalışma grubu belirlenirken kolay ulaşılabilir durum örneklemesi yapılmıştır. Çalışma grubu ile gerçekleştirilen yarı yapılandırılmış görüşmeler aracılığıyla veriler toplanmıştır. Elde edilen verilerin betimsel analizi sonucunda öğretmenlerin çevrimiçi derslerde ilk başlarda zorlandıkları, teknolojik araçlara uyum sağlamada çaba harcadıkları görülmektedir. Öğretmenlerin tablet veya grafik tablet kullanarak daha kolay şekil çizimi ve soru çözümü yaptıklarını, çeşitli Web 2.0 araçları ile ders süreçlerini zenginleştirdiklerini, daha çok Z kitaplar yardımı ile dersleri işlediklerini, materyal paylaşımının çevrimiçi derslerde daha kolay hale geldiğini, derse katılımın sınava hazırlanan sınıf düzeylerinde daha çok olduğunu, çevrimiçi derslerde ilk başlarda yaşanan disiplin sorunlarının daha sonrasında azaldığını, çevrimiçi derslerde sınıf mahremiyetine çok dikkat edilmediği ve bu yüzden kameraların öğretmenler tarafından pek açılmadığını, çevrimiçi derslerde daha çok öğretmen merkezli bir öğretimin gerçekleştiğini, ödevlendirmenin çevrimiçi derslerde daha kolay yapılabildiği, sayısal bir ders olan matematik dersinin çevrimiçi derste öğretimin öğretici açısından zahmetli ve zaman alıcı olduğu, öğretmenin çevrimiçi ders materyali hazırlama konusunda fazla zaman harcadığı, öğretim programının verilen sürede yetiştiğini, çevrimiçi derslerin pedagojik olarak öğretmenlere olumlu katkı sağladığı belirlenmiştir. Öğretmenler çevrimiçi ders sürecinde teknolojinin etkin bir biçimde nasıl kullanılacağını deneyimleyerek bir bakıma teknolojik pedagojik alan bilgilerini geliştirmişlerdir.
Uzaktan eğitim matematik öğretimi öğretmen görüşleri çevrim içi ders pandemi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Eğitim Üzerine Çalışmalar (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 21 Mayıs 2024 |
Kabul Tarihi | 26 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 17 |