The classification of perspectives on the fundamental problem is to put a new notch in the human mind by re-synthesizing the thought. Ziya Gökalp is such a mind and teacher. He is the one who re-reads and re-synthesizes the previous ones and seeks a new path and theorizes it. The human residue is thus cumulative. The effort to re-analyze Ziya Gökalp in this process will constitute the subject of this article. The History of Turkish Sociology is also the History of Turkish Modernization. In this respect, Modern Turkish Thought/Sociology is actually no different from Western sociologies. Just as sociology is shaped to identify, diagnose and treat the problems of modern societies, Turkish sociology is also shaped to produce solutions to the problems of Turkish modernization in relation to its own historical accumulation and ontological reality. In this respect, while our sociology is being shaped, it produces answers to the questions of “How Should We Modernize?” and “How Modern Have We Been?” or we also call this the Istanbul school and the Ankara school. The first is a historical-theoretical and political answer given to the search for an identity and path, while the other develops a sociology that tries to determine and measure how much we have modernized (İbrahim Yasa) or not or what the obstacles to modernization are (Mübeccel Belik Kıray). Ziya Gökalp is a thinker and sociologist who, being aware of the modernization prescriptions before him; creating a Tanzimat and Ottoman nation and the search for paths, “Three Ways of Politics”, and benefiting from historical experience, produced solutions for the newly built Turkish state and nation as of his time. He determined the paths that Turkish sociology would follow during the Second Constitutional Era, not only with his theoretical but also practical studies. In short, Ziya Gökalp sought an answer to the question “How Should We Modernize?” in the history of Turkish sociology. He developed the path/solution of modernization while preserving identity and quality.
Temel soruna bakış açılarının sınıflandırılması, düşüncenin yeniden sentezlenmesi ile beşeri zihne yeni bir çentik atmaktır. İşte Ziya Gökalp böyle bir zihin ve muallimdir. Öncekileri yeniden okuyan ve yeniden sentezleyen yeni bir yol arayandır ve teorikleştirendir. Beşeri bakiye böylelikle birikimseldir. Ziya Gökalp’i bu süreçte yeniden tahlil etmek çabası bu makalenin konusunu teşkil edecektir. Türk Sosyoloji Tarihi aynı zamanda Türk Modernleşme Tarihidir. Modern Türk Düşüncesi/Sosyolojisi bu itibarla aslında batılı sosyolojilerden farklı değildir. Sosyoloji nasıl ki modern toplumların sorunlarını tespit, teşhis ve tedavi üzere biçimlenmiş ise Türk sosyolojisi de kendi tarihsel birikimi ve kendi ontolojik gerçekliğine nispetle Türk modernleşmesinin sorunlarına çareler üretmek üzere biçimlenir. Bu itibarla sosyolojimiz biçimlenirken “Nasıl Modernleşelim?” ve “Ne Kadar Modernleştik?” sorularına cevaplar üretir veya biz bunu İstanbul ekolü ve Ankara ekolü olarak da isimlendiriyoruz. İlki bir kimlik ve yol arayışına verilen tarihi-teorik ve siyasi bir cevaptır diğeri ise ne kadar modernleştiğimizi (İbrahim Yasa) ya da modernleşemediğimizi ya da modernleşmenin önündeki engellerin (Mübeccel Belik Kıray) ne olduğunu tespit ve ölçmeye çalışan bir sosyoloji geliştirir. Ziya Gökalp kendinden önceki modernleşme reçetelerinin; Tanzimat ve Osmanlı milleti yaratmak ve yol arayışlarının “Üç Tarz-ı Siyaset” , farkında olarak ve tarihsel tecrübeden de faydalanarak yeni inşa edilecek Türk devleti ve milletine kendi dönemi itibariyle çözümler üretmiş bir düşünür ve sosyologdur. Sadece teorik değil uygulamalı çalışmaları ile de Türk sosyolojisinin gideceği yolları II. Meşrutiyet Dönemi’nde belirlemiştir. Hülasa Ziya Gökalp Türk sosyoloji tarihi içinde “Nasıl Modernleşelim?” sorusuna cevap aramıştır. Kimliği, niteliği koruyarak modernleşme yolunu/çözümünü geliştirmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Change, Underdevelopment and Modernisation Sociology |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 27, 2024 |
Submission Date | November 3, 2024 |
Acceptance Date | December 3, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 26 Issue: Ölümünün 100. Yılında Ziya Gökalp ve Sosyoloji Sempozyumu Özel Sayısı |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.