Sky and celestial bodies have attracted the attention of mankind since the early ages due to their inaccessibility and being seen as the cause of events taking place around them. Since the day mankind came into being, he has tried to examine the universe he is in and solve its secrets within the framework of the possibilities of the period he lived in. These concepts, which are of interest and curiosity due to their mystery, have found a place for themselves in almost every field. The concepts discussed include the heaven, sky, moon, sun, stars and planets. These elements, which also find a place for themselves in our classical literature, which has a rich content, have been frequently processed in works by our poets and writers. In our literature, cosmic elements are used in their real sense as well as being shaped according to the poet's imagination with various figures of speech such as simile and metaphor. Our poets have included these elements in their works by establishing a similarity relationship between them due to their various features. The likening of the moon and the sun to the beloved and the beloved's face can be given as an example of this similarity relationship. In addition, the heaven and the earth have been associated with their features such as continuous rotation, height and eternity and have often been mentioned as a reason for complaint. Poets have created unique works by processing concepts like these with different connotations. Hafiz-i Mar’ashi, one of the poets who lived in the 19th century, also included these concepts in his works. In this study, the cosmic elements in Hafiz-i Mar’ashi’s ghazals will be determined and how the poet processed these elements will be explained with examples..
Classical Turkish literature Hafiz-i Mar’ashi Divan Ghazal Cosmic elements
Gökyüzü ve gök cisimleri ulaşılamaz olmaları, çevrelerinde gerçekleşen olayların sebebi olarak görülmelerinden dolayı ilk çağlardan bugüne insanoğlunun ilgisini çekmiştir. İnsanoğlu var olduğu günden itibaren yaşadığı dönemin imkânları çerçevesinde içinde bulunduğu kâinatı incelemeye ve kâinatın sırrını çözmeye çalışmıştır. Gizemi sebebiyle ilgi duyulan ve merak edilen bu kavramlar hemen her alanda kendine yer bulmuştur. Ele alınan kavramların başında felek, gökyüzü, ay, gü-neş, yıldızlar ve gezegenler gelmektedir. Zengin bir içeriğe sahip olan klasik edebiyatımızda da kendine yer bulan bu unsurlar, şairlerimiz ve ediplerimiz tarafından eserlerde sıklıkla işlenmiştir. Edebiyatımızda kozmik unsurlar gerçek anlamıyla kullanılmasının yanı sıra teşbih, istiare gibi çeşitli söz sanatlarıyla şairin hayal gücüne göre şekillendirilerek de kullanılmıştır. Şairlerimiz, bu unsurları çeşitli özellikleri sebebiyle arada benzerlik ilişkisi kurarak eserlerine konu etmişlerdir. Bu benzerlik ilişkisine sevgili veya sevgilinin yüzünün ay ve güneşe benzetilmesi örnek olarak gösterilebilir. Bunun yanı sıra felek, çarh ise sürekli dönmesi, yüksekliği, sonsuzluğu gibi özellikleri sebebiyle çoğu zaman kötü anılmıştır. Şairler, bunun gibi kavramları farklı çağrışımlarla işleyerek eşsiz eserler vücuda getirmişlerdir. 19. yüzyılda yaşamış şairlerden biri olan Hâfız-ı Mar’aşî de bu kavramlara eserlerinde yer vermiştir. Bu çalışmayla Hâfız-ı Mar’aşî’nin gazellerindeki kozmik un-surlar tespit edilerek şairin bu unsurları nasıl işlediği örneklerle açıklanacaktır.
Klasik Türk edebiyatı Hâfız-ı Mar’aşî Divan Gazel Kozmik unsurlar
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Klasik Türk Edebiyatı |
Bölüm | İnceleme Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Haziran 2025 |
Gönderilme Tarihi | 11 Mayıs 2025 |
Kabul Tarihi | 4 Haziran 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 2 Sayı: 2 |
Âlemnümâ İnsan ve Toplum Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.