Bu çalışmanın amacı, 17. yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı tıbbında geleneksel Doğu tıp ekolünden bir kopuşu temsil eden ve "Tıbb-ı Cedid" olarak bilinen yeni dönemin öncülerinden olan Halep doğumlu Osmanlı hekimi Salih bin Nasrullah’ın hayatını, kişiliğini ve tıp alanına katkılarını incelemektir. Çalışma, Nasrullah’ın öncülüğünde Osmanlı tıp dünyasına giren Paracelsus'un etkilerini tanıtmayı ve Nasrullah hakkında ortaya atılan bazı iddiaları incelemeyi amaçlamaktadır. Nasrullah’ın Paracelsus’un eserini görmüş ve dil becerileri sayesinde bu eseri çevirmiş olduğu iddialarının kanıtlanmasının güç olduğunu öne sürmektedir. Ayrıca, Nasrullah’ın kişiliğine dair sunulan bazı bilgilerin hatalı olabileceği ifade edilmektedir. Osmanlı arşiv belgeleri ve tabakat kitaplarına dayanan bu çalışma, Nasrullah’a Tekirdağ arpalığının verildiği tarihin yanlış kaydedildiğini ve kendisinin ihtida ettiğine dair kesin bilgi bulunmadığını, dil açısından ise özellikle Latince gibi dillere ne kadar hakim olduğunun tespit edilemediğini ortaya koymaktadır. Bu çerçevede çalışma, Nasrullah hakkında literatürde yer alan yaygın bilgileri düzelterek hekimin tutarlı bir biyografisini oluşturmayı amaçlamaktadır. Çalışma, giriş dışında iki bölüm halinde planlanmıştır: İlk bölümde Nasrullah’ın biyografisine dair tespitler ele alınırken, ikinci bölümde Nasrullah’ı önemli kılan Tıbb-ı Cedid ile ilişkisi üzerine bir tartışma yürütülmüştür.
The aim of this study is to analyse the life, personality and contributions of the Aleppo-born Ottoman physician Salih bin Nasrullah, one of the pioneers of the new period known as ‘Tıbb-ı Cedid’, which represented a shift from the traditional Eastern school of medicine in Ottoman medicine in the second half of the 17th century. The study also aims to introduce the influence of Paracelsus, who entered the Ottoman medical world under Nasrullah's leadership, and to examine some of the claims made about Nasrullah. It argues that the claims that Nasrullah had seen the work of Paracelsus and translated it thanks to his language skills are difficult to prove. It is also argued that some of the information presented about Nasrullah's personality may be erroneous. This study, based on Ottoman archival documents and tabakat books, reveals that the date of Nasrullah's granting of the Tekirdag benefice was recorded incorrectly, that there is no definite information about his conversion, and that it is not possible to determine how well he mastered languages, especially Latin, in terms of language. In this framework, the study aims to correct the widespread information about Nasrullah in the literature and to create a coherent biography of the physician. Apart from the introduction, the study is planned in two parts: The first part deals with the determinations regarding Nasrullah's biography, while the second part includes a discussion on his relationship with Tıbb-ı Cedid, which makes Nasrullah important.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Archaeology of Europe, The Mediterranean and The Levant, Archaeology (Other) |
Journal Section | Review Article |
Authors | |
Early Pub Date | December 25, 2024 |
Publication Date | |
Submission Date | September 10, 2024 |
Acceptance Date | December 23, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 12 Issue: 3 |
Anemon Muş Alparslan Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.