Bu çalışmanın kapsamı Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon rezervlerinin keşfini takip eden 2009-2020 yılları arasında Türkiye’nin bölgeye yönelik dış politika yaklaşımının Kopenhag Okulu’nun Güvenlikleştirme Teorisi çerçevesinde incelenmesidir. Teoriye dayalı bir dış politika analizi olan çalışma, değerli bir referans nesnesine yönelik varoluşsal bir tehdidin varlığının ve bu tehditle mücadele etmek için alınacak acil ve olağanüstü tedbirlerin çağrısının öznelerarası bir süreçle inşa edilişini ortaya koymaktadır. Çalışmada, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’i güvenlikleştirmesi sürecinde kullandığı söylemler ve görseller, konu ile ilgili atılacak adımlara meşruiyet kazandıran ahlaki ve kurumsal desteğin sağlanması ve Türkiye’nin aldığı acil ve olağanüstü tedbirler kapsamında imzalanan uluslararası mutabakatlar, sismik araştırma ve sondaj gemilerinin Türkiye’nin milli envanterine eklenmesi ve NAVTEX ilanları incelenmiştir. Güvenlikleştirme Teorisi’nin çizdiği çerçeveye göre bir dış politika analizi yapan bu çalışma ile teorinin ampirik bir uygulaması olarak literatüre katkı yapılması amaçlanmıştır.
The scope of this study is to investigate Turkey’s policy towards Eastern Mediterranean from 2009 to 2020, following the discovery of hydrocarbon reserves in the region using the theoretical framework of Copenhagen School’s Securitization Theory. As a theory driven foreign policy analysis, this article puts forward the process of constructing an existential threat to a referent object and calling for urgent and extraordinary measures to deal with the threat. Using the theoretical framework provided by Securitization Theory, this study analyzes the discourses and images used by Turkey during the securitization process of Eastern Mediterranean. The ethical and institutional support that legitimizes the actions taken presents a successful securitization case. In line with the predictions of the theory, extraordinary measures taken by Turkey such as maritime boundary treaties, possession of seismic research and drilling vessels, and NAVTEX declarations are examined. By using Securitization Theory as a foreign policy analysis tool, this article aims to contribute to the literature with an empirical implication of the theory.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | International Security |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | February 28, 2022 |
Submission Date | May 11, 2021 |
Published in Issue | Year 2022 |