Halı ve diğer dokumalar, 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununda isim olarak
belirtilmemekte, 23 ncü maddenin a) bendinde
etnoğrafik eserler içerisinde yer bulmaktadırlar.
Etnoğrafik eser tanımı çok genel olmakta ve
çok geniş bir zamanı kapsamaktadır. Çok erken
veya çok geç bir tarihe ait olan eserler arasındaki
farkın ve yapılacak muamelenin belirlenmesi gerekmektedir.
Aynı Kanun'un 24 ncü maddesine göre etnoğrafik eserlerin yurt içinde alımı satımı serbest
olup, hangilerinin alınıp satılacağı bir yönetmelikle belirlenmektedir. Bu işlerde daha çok kişisel
tercihler kullanılmaktadır.
Ayrıca etnoğrafik ifadesi, insanlarda, eserlerin
birinci derecede korunması gerekli eser olmadığı
imajı oluşturmaktadır.
Eserlerin müzelere alınması konusunda, 25.
maddeye göre Devlet müzelerinde bulunması gerekli görülenler, müzecilerin ifadesiyle "koleksiyonu tamamlayıcı nitelikte olanlar" müzelere alınmaktadır. Yani 200 yıllık bir Milas Seccadesi müzeye götürüldüğünde koleksiyonda ihtiyaç yoksa
alınmayabilmektedir. Buna karşın 20-30 yaşlarında bir dokuma müzeye alınabilmektedir. Bu çelişkilerin giderilmesi gerekmektedir.
Bu nedenlerle ilgili Kanun ve Yönetmeliklerde
etnoğrafik ifadesinin kullanılmaması ve başta hah
ve diğer dokumalar olmak üzere taşınır kültür varlıklarının müzayede yoluyla satışının yapılmaması önerilmektedir.
Vakıflar Genel Müdürlüğünün sorumluluğunda bulunan halı, kilim ve diğer düz dokuma yaygılar için yeni bir tasnif sistemi getirilmiş, üzerinden 100 yıl geçmediği için müzelere alınacak nitelikte eski eser olmayan, fakat yöresel, özgün renk,
desen ve motifleri taşıyan dokumalar ayrı bir sınıf olarak belirlenerek önümüzdeki yüzyıllar için
saklanmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | March 10, 2011 |
Published in Issue | Year 2011 Issue: 5 |