Bu çalışma, kozmopolit bir imparatorluğun ardından kurulan Türk ulus devleti Türkiye Cumhuriyeti’nde Alevilerin bir azınlık mı olduğunu yoksa devletin doğal kabul gören asli bir unsuru mu olduğunu tartışmaya açmaktadır. Bu amaçla öncelikle ‘kimlik’, ‘yurttaş’ ve ‘azınlık’ kavramları irdelenmiş, akabinde ulus devletlerin sahneye çıkışlarında ulusları ile nasıl kavuştukları ya da uluslarını nasıl oluşturdukları incelenmiştir. Kavramsal tartışmaların ardından Türkiye Cumhuriyeti devletinde Alevilerin ‘kendi kimlikleri’ ile ne kadar var olabildikleri tartışılmıştır. Dini kimlikleri, etnik kökenleri ve Cumhuriyet’in kuruluş sürecinde verdikleri mücadele ile değerlendirildiğinde Aleviler bu toprakların ve Türkiye Cumhuriyeti’nin asli unsurlarıdır. Bu açıdan ele alındığında Alevi toplumunun asli unsur olarak değerlendirilmesi, aynı zamanda toplum içindeki birlik ve beraberliği pekiştirmek adına önemli bir gerçekliktir. Bir diğer taraftan ise kendi inançlarını, ritüellerini, yaşam tarzlarını özgürce yaşayamama ve kimliklerini özgürce ifade edememe gibi problemler yaşadıkları için ise Aleviler, Türkiye Cumhuriyeti’nde azınlık konumundadırlar. Bu bağlamda, Alevilerin hem asli unsur hem de azınlık olarak değerlendirilmesi, Türkiye'nin karmaşık sosyal yapısındaki çeşitli gerçekliklere işaret etmektedir. Bu gerçeklikleri anlamak ve çözümlemek, toplumsal birliği güçlendirmek, hoşgörüyü arttırmak ve eşitliği sağlamak adına kapsamlı bir toplumsal diyalog ve çaba gerektirmektedir. Bu noktada, Alevi topluluğunun kendine özgü kültürünü, inançlarını ve yaşam tarzlarını özgürce sürdürebilmelerini sağlamak amacıyla daha kapsayıcı bir politika ve hukuki çerçeve oluşturulması önemlidir.
This study discusses whether Alevis are a minority in the Republic of Turkey, a Turkish nationstate founded after a cosmopolitan empire, or they are a fundamental element of the state that is accepted as natural. For this purpose, first of all, the concepts of 'identity', 'citizen' and 'minority' were examined, and then how nation-states reunited with their nations or formed their nations when they entered the scene were examined. Following the conceptual discussions, it was discussed how Alevis could exist with their 'own identity' in the Republic of Turkey. Considering their religious identity, ethnic origins and the struggle they gave during the establishment of the Republic, Alevis are the fundamental elements of the Anatolian lands and the Republic of Turkey. Considered from this perspective, considering the Alevi community as a fundamental element is also an important reality in terms of reinforcing unity and solidarity within the society. On the other hand, Alevis are a minority in the Republic of Turkey because they experience problems such as not being able to live their own beliefs, rituals, and lifestyles freely and not being able to express their identities freely. In this context, the evaluation of Alevis as both a fundamental element and a minority points to various realities in Turkey's complex social structure. Understanding and analyzing these realities requires comprehensive social dialogue and effort to strengthen social unity, increase tolerance and ensure equality. At this point, it is important to establish a more inclusive policy and legal framework in order to ensure that the Alevi community can freely maintain their unique culture, beliefs and lifestyle.
Political science and public administration alevi citizenship ıdentity minority nation state
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Siyasal Hayatı |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2024 |
Gönderilme Tarihi | 20 Şubat 2024 |
Kabul Tarihi | 17 Mayıs 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |
Artuklu Kaime Uluslararası İktisadi ve İdari Araştırmalar Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.