Bir ilim dalında gerçekleştirilecek araştırmalar ilk aşamada o disiplin ile ilgili temel klasik kaynakları üzerinden yürütülür. Mezhepler tarihi literatüründe, çoğunlukla muhaliflerinin görüşlerini çürütmek gayesiyle telif edilen Ehl-i sünnet kaynakların yanında diğer fırka mensuplarının eserleri de büyük öneme haizdir. Çünkü mezhep tasnifi ve değerlendirmelerini tek yönlü okumak objektif yorumlama için yeterli olmamaktadır. Muhaliflerine yönelik şiddeti ön planda tutan ve hiç düşünmeden kan döken Hâricî anlayışın bir alt kolu olarak kabul edilen İbâzıyye fırkası ile ilgili ana kaynaklarda yapılan tespitler araştırma konusudur ve tartışmaya açıktır. Çünkü kendilerini Hâricî olarak kabul etmeyen, ılımlı görüş ve davet yöntemleri ile varlıklarını günümüze kadar sürdüren İbâzıyye doktrininin ilk olarak kendi kaynaklarından okunması gerekmektedir. Aynı zamanda İbâzî fırak eserlerinde yer verilen başta Hâricîler ve Şîa olmak üzere diğer bid‘at ehli fırkalara yönelik bakış açısının değerlendirilmesi de yapılmalıdır. Fırkalara yönelik, farklı teolojik yaklaşımların ve durum tespitlerinin nasıl olduğunun bilinmesi klasik kaynaklardaki bilgilerin kritiğini yapma hususunda katkı sağlayacaktır. Bu bağlamda makalemizin amacı, Umanlı İbâzî müellif olan Ebû Abdillâh Muhammed b. Saîd el-Ezdî el-Kalhâtî’nin (VI./XII. yüzyıl [?]) eseri “el-Keşf ve’l-beyân” üzerinden, Şîa mezhebine yaklaşımını tespit etmeye çalışmaktır. İbâzıyye ve Şîa fırkaları ortaya çıktıkları ilk evrede Hz. Ali’nin taraftarı olmaları hasebiyle aynı safta iken zamanla siyasî, ekonomik ve sosyal sâiklerin etkisiyle birbirine muhalif iki fırka olmuşlardır. Aralarında temel ihtilaf başlığı ise ilk olarak imâmet bahsidir denilebilir. Kalhâtî’nin eseri el-Keşf üzerinden Şîa'ya yaptığı eleştiriler mezhep taassubunun izlerini taşıyor olsa da büyük oranda Ehl-i sünnet kaynaklarında yer alan bilgiler ile benzerlik göstermesi dikkat çekicidir. Kalhâtî, imâmet merkezli olarak yaptığı eleştirilerini hem aklî hem de naklî deliller ile temellendirmeye çalışmış ancak hadis nakli konusunda çoğunlukla fırkasının rivayet zincirini kullanmıştır. Haricî zihniyetin en ılımlı kolu olarak kabul edilen İbâziyye mezhebinin mensubu olan Kalhâtî’nin eseri, Şîa’ya yöneltilen eleştiriler temelinde İslam mezhepleri tarihi açısından alana katkı sağlayacak bilgiler ve yaklaşımlar içermektedir.
Öne Çıkanlar
• Bu çalışmada İbâzıyye fırkasının bir mensubu olan Kalhâtî’nin Şîa’ya dair görüşleri incelenmektedir.
• Bid‘at ehli bir fırkanın diğer bir bid‘at ehli fırkaya yönelik eleştirilerinde sünnî kaynaklar ile benzerlik söz konusu olabilmektedir.
• İki fırka arasında temel eleştiri başlığı imâmet konusunda yoğunlaşmaktadır.
• Kalhâtî, Şîa’nın ilk iki halifeye yönelik eleştirilerini red etmektedir.
• Kalhâtî, Hz. Ali’nin vesayet yoluyla imâmetinin doğru olmadığını beyan etmektedir.
Atıf Bilgisi
Kalyoncu, Zübeyde. “Kalhâtî’nin el-Keşf ve’l-Beyân Adlı Eseri Bağlamında İmâmet Eleştirisi”. ÂSÂR Akademik Dinî Araştırmalar Dergisi 1/5 (Ekim 2025), 32-63. https://doi.org/10.5281/zenodo.17276501
Bu çalışma Prof. Dr. Hasan Gümüşoğlu danışmanlığında hazırladığımız “Kalhâtî’ye Göre İtikadî Mezhepler” başlıklı doktora tezi esas alınarak hazırlanmıştır.
Research conducted within a branch of science should initially be based on the fundamental classical sources specific to that discipline. In the literature on the history of Islamic sects, in addition to the Ahl al-Sunnah sources—which were predominantly written with the aim of refuting opposing viewpoints—the works authored by members of other sects are also of considerable significance. This is because interpreting the classifications and evaluations of sects from a single perspective is inadequate for achieving objectivity. The assertions made in primary sources regarding the Ibāḍiyya sect—which is often classified as a sub-branch of the Kharijite movement known for prioritizing violence against its opponents and resorting to bloodshed without hesitation—are themselves a matter of scholarly inquiry and remain open to debate. This is due to the fact that the Ibāḍiyya, who do not consider themselves Kharijites and have maintained their existence to the present day through moderate views and methods of peaceful invitation (daʿwa), ought to be studied primarily through their own foundational texts. At the same time, it is necessary to assess the perspectives presented in Ibāḍī heresiographical works concerning other sects deemed to be people of innovation (ahl al-bidʿa), particularly the Kharijites and the Shīʿa. Understanding how different theological factions approach and diagnose one another contributes significantly to the critical evaluation of the information found in classical sources. In this context, the aim of this article is to examine the approach of the Omani Ibāḍī scholar Abū ʿAbd Allāh Muḥammad b. Saʿīd al-Azdī al-Kalhātī (6th/12th century [?]) toward the Shīʿa sect, as reflected in his work al-Kashf wa’l-Bayān. Although the Ibāḍiyya and the Shīʿa initially stood on the same side due to their support for ʿAlī during the early stages of sect formation, over time they evolved into opposing sects under the influence of political, economic, and social factors. It may be argued that the primary point of contention between them has been the issue of imāma (leadership). Although Kalhātī’s critiques of the Shīʿa in his work al-Kashf exhibit traces of sectarian bias, it is noteworthy that they closely resemble the content found in Ahl al-Sunnah sources. Kalhātī grounds his critiques—primarily centered on the doctrine of imāma—in both rational (ʿaqlī) and transmitted (naqlī) arguments. However, in his transmission of ḥadīth, he predominantly relies on the chain of narrators specific to his own sect. As a member of the Ibāḍī school, which is considered the most moderate branch of the Kharijite tradition, Kalhātī’s work offers valuable insights and perspectives that contribute to the study of Islamic sectarian history, particularly in the context of critiques directed at the Shīʿa.
Highlights
• This study examines the views of Qalhati, a member of the Ibadi school of thought, on the Shia.
• There may be similarities with Sunni sources in the criticisms of one heretical sect against another heretical sect.
• The main point of criticism between the two sects focuses on the issue of the imamate.
• Qalhati rejects the Shia's criticisms of the first two caliphs.
• Qalhati declares that Ali's imamate through tutelage is not correct.
Citation
Kalyoncu, Zübeyde. “Criticism of Imamate in the Context of Qalhâtî’s Work titled al-Kashf wa’l-Bayan”. ÂSÂR Akademik Dinî Araştırmalar Dergisi 1/5 (October 2025), 32-63. https://doi.org/10.5281/zenodo.17276501
This study was prepared based on the doctoral thesis titled “Theological Sects According to Kalhâtî” which we prepared under the supervision of Prof. Dr. Hasan Gümüşoğlu.
| Primary Language | Turkish |
|---|---|
| Subjects | Islamic Sects |
| Journal Section | Research Articles |
| Authors | |
| Early Pub Date | October 31, 2025 |
| Publication Date | October 31, 2025 |
| Submission Date | July 17, 2025 |
| Acceptance Date | October 3, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Volume: 1 Issue: 5 |