Studies on Turkish political culture often emphasize the tension between an authoritarian political center and a weak periphery against it. Even if this approach is correct to some extent, it remains incomplete in evaluating the attitude of the later towards the center. In this study, it is aimed to define a common political culture area shared by both political center and periphery elements. For this, first of all the political modernization process of the center in Turkey and then how the periphery adapted itself to the aforementioned change have been examined. Despite the disposition of central political elite in Turkey toward the top-down and authoritarian policies during the modernization process, it is seen that those outside the center hadn’t have any intention to build a civilian area ever. Despite all radical transformations, the social perception towards the state finds its expression in the effort to be a part of the functioning of the same state with the same instruments.
Türk siyasal kültürü çalışmaları genellikle otoriter bir siyasal merkez ile onun karşısındaki zayıf bir çevre arasındaki gerilim üzerinde durmaktadır. Bu yaklaşım bir yere kadar doğru olsa bile ikinci grubun söz konusu merkeze karşı tavrını değerlendirmede eksik kalmaktadır. Bu çalışmada hem siyasal merkez hem de çevre unsurlarının paylaştıkları ortak bir siyasal kültür alanının tanımlanması amaçlanmıştır. Bunun için de ilk önce Türkiye’de merkezin siyasal modernleşme süreci, ardından çevrenin söz konusu değişime kendini nasıl uyarladığı incelenmiştir. Modernleşme süreci boyunca Türkiye’de merkezî siyasal seçkinlerin tepeden inmeci, otoriter politikalara olan eğilimlerine karşın bu merkezin dışında kalanların sivil bir alan oluşturmaya pek de eğilimli olmadıkları gözlemlenmiştir. Tüm radikal dönüşümlere rağmen devlete yönelik toplumsal algı, aynı devletin, aynı araçlarla işleyişinin bir parçası olma çabası ile ifadesini bulmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Early Pub Date | March 31, 2022 |
Publication Date | March 31, 2022 |
Submission Date | November 11, 2021 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 22 Issue: 1 |