Sinema, kendine has dili
ile, anlatılarında, sinematografik ve felsefi kodlar barındırır. Bu kodlar,
izleyicinin filmi anlamlandırma aşamasında değişimlere uğrayarak, herkeste
sonucun tek tipleşmesinin önüne geçer. Böylece sinema metinlerinin, izleyiciler
tarafından farklı okumalarına ulaşılır. Bu durum bir film yönetmeni için eşsiz
bir zenginlik olduğu kadar, sinema alanına da büyük katkı sağlar. Sinemanın büyülü dünyasında, izleyicinin bu
kodları nasıl algıladığı çoğu zaman
farklılıklar göstermektedir. Bu çalışmanın araştırma kısmına kadar olan
bölümünde alımlama kavramına değinilmiş, film üzerinden alımlamanın önemi
vurgulanmıştır. İzleyicinin kodları
nasıl okuduğu, araştırma kısmında incelenmiştir. “Beyaz Bant” sinemanın usta yönetmenlerinden Michael Haneke’nin
gözüyle perdede anlam bulmuştur. Yönetmenin bakış açısına izleyicilerin nasıl
ve ne kadar yaklaşabildikleri, aynı pencereden bakıp bakmadıkları çalışmanın
odak noktasıdır. Bu araştırmada,
5 kadın, 5 erkek olmak üzere, yaş aralıkları 30 – 40 arası değişen bir grup
ile, derinlemesine mülakat yöntemi kullanılarak çalışılmıştır. Grup üyeleri,
bir yılı aşkın bir süredir kısa film ve sinema üzerine çalışmalar yapmaktadır.
10 birey ile yürütülen araştırmada, herkesin okuma şeklinin kodlama/kodaçımlama
modeline uyarlandığında farklı olabilmesi tartışılmaktadır. Bu araştırma iki
ana başlık üzerinden yürütülmüştür. Fiziksel şiddet ve psikolojik şiddet.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 5 Sayı: 12 |