Küreselleşmenin
devletler arasındaki karşılıklı işbirliği ve bağımlılığı arttırması sonucu ulus
devlet anlayışının temelini oluşturan ulusal egemenliğin iç ve dış politikaları
belirleme ve uygulama kapasitesinin aşındığı düşünülmektedir. Bütün devletler
kendi iç politikalarını oluştururken belirli ölçülerde, uluslararası uygulanan
veya kabul gören genel politikalara göre hareket etme gereği duymaktadır.
Avrupa kıtası, küreselleşme gerçeğinin en fazla görüldüğü ve kendisini ise
küresel çapta yeniden oluşturduğu bir kıtadır. Küreselleşmenin yanında
Avrupalılaşma da süreç içerisinde önemli bir kavram haline gelmiştir. Artık
küreselleşme, yerel yani mekânsal veya bölgesel olarak kendini Avrupalılaşma
olarak üretmiştir. Avrupa Birliği ile oluşan siyasal ve ekonomik birliktelik,
üye ülkelerin entegrasyon sürecini ve bu sürecin getirmiş olduğu ulus üstü bir
yapılanmayla aralarındaki karşılıklı bağımlılık arttırılmış ve üye devletler
ile aday ülkeler ekonomik gelişmeyi bu bağımlılığın devamında görmüşlerdir.
Dolayısıyla ülkelerin bölgesel kalkınma politikaları Avrupa Birliği’nin ortak
politikalarıyla birbiriyle benzeşen yani Avrupalılaşan bir duruma gelmiştir. Günümüzde
küreselleşmenin bölgesel bir boyutu olarak Avrupa Birliği, bölgesel
dengesizliklerin giderilmesi için üye ve aday ülkelere Avrupalılaşma bağlamında
bir takım kalkınma politikaları sunmaktadır. Bölgesel eşitsizliklerin
giderilmesine yönelik politika uygulamalarında en önemlisini ise Bölgesel
Kalkınma Ajansları (BKA) oluşturmaktadır. Bu çalışmada, bir çok ülkenin siyasi ve ekonomik gelişmelerine etki eden Avrupa
Birliği’nin bir kalkınma politika aracı ve politika transferi olan BKA’lar, Avrupalılaşma bağlamında incelenmiştir. BKA’ların Türkiye’deki
gelişimi, Avrupalılaşmanın ortaya koyduğu politik süreçlerle açıklanmaya
çalışılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 5 Issue: 12 |