As the only being capable of constructing a new existence and reality upon the axis of meaning and value, humanity has endowed itself with a specific purpose since the moment it found itself in history. At this point, the grand narrative of mythical-religious thought, which is humanity's first great narrative circle, has defined the fundamental norms of the existence process within the framework of creation-end/eschatology narratives by centering the sacred. In the traditional conception of the universe, the concepts of chaos-cosmos and threshold have been key elements in this narrative. The fact that chaos-cosmos and threshold concepts are essential points cannot be thought of separately from each other or from the mental structures of people with a traditional conception of the universe. Since Yunus Emre lived in a period dominated by this conception of the universe, it is observed that the concepts of chaos-cosmos and threshold also form the basis of his perception of the world in his sayings. The change in Yunus Emre's world perception according to his spiritual journey (seyr u sülûk) is also expressed in Sufi terminology, in parallel with the semantics of these fundamental concepts. Thus, Yunus Emre's perception of the world primarily follows the cycle of chaos-cosmos and threshold within the axis of meaning and value. It can be said that the fundamental mental codes established by mythical-religious thought have continued within the triangle of chaos-cosmos and threshold in Sufi thought, which is another extension of religious thought, and Yunus Emre has used these fundamental mental codes within the Sufi thought to which he belongs.
Anlam-değer ekseninde var olanlar üzerinde yeni bir varlık ve gerçeklik inşa etme vasfına sahip tek varlık olarak insan, tarihin içine düştüğü andan itibaren ilk kurduğu büyük anlatı dairesi olan mitsel-dinsel anlatılardan itibaren kendini belli bir ereğe sahip kılmıştır. Bu noktada mitsel-dinsel düşüncenin büyük anlatısı, kutsalı merkeze alarak yaratılış-son/eskatoloji anlatısı kapsamında varoluş sürecini, geleneksel evren tasavvurunda kainat ve insan ölçeğinde kaos-kozmos ve eşik kavramlarıyla temel normlarını belirlemiştir. Kaos-kozmos ve eşik kavramlarının esas noktalar olması, birbirlerinden ve aynı zamanda geleneksel evren tasavvuruna sahip insanların zihinsel yapısından ayrı düşünülemez. Yunus Emre de sözü edilen evren tasavvurunun hâkim olduğu bir dönemde yaşadığı için onun deyişlerinde de kaos-kozmos ve eşik kavramlarının özellikle dünya algısında temel oluşturduğu görülmektedir. Dünya algısının, Yunus Emre’nin seyr u sülûkuna bağlı olarak değişmesi yine kaydedilen temel kavramların semantiğine pararlel şekilde tasavvufi ıstılahta da ifadesini bulmuştur. Böylece Yunus Emre’de dünya algısı öncelikle kaos-kozmos ve eşik döngüsünü anlam-değer ekseninde takip eder. Denilebilir ki mitsel-dinsel düşüncenin kurduğu temel zihinsel kodlar, dini düşüncenin bir başka uzantısı olan tasavvufi düşünce içinde de kaos-kozmos ve eşik üçgeniyle devam etmiş, Yunus Emre de temel zihinsel kodları mensubu olduğu tasavvufi düşünce içinde kullanagelmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Literary Studies (Other) |
Journal Section | Literature |
Authors | |
Publication Date | July 24, 2024 |
Submission Date | May 29, 2024 |
Acceptance Date | July 1, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 12 Issue: 2 |