Hat sanatı belli kaide ve kurallara göre gelişimini tamamlayan ve belli üsluplar ile varlığını sürdüren geleneksel kitap sanatlarımızdan biridir. Yazmak, çizmek anlamına gelen hat estetik ölçülere bağlı kalarak Arap harfleri ile güzel yazı (Hüsn-i Hat) yazma sanatıdır. Kaynaklarda “cismanî aletlerle meydana getirilen ruhanî bir hendese” olarak tanımlanan hat sanatı özellikle 16.yüzyıl Osmanlı döneminde Şeyh Hamdullah’ın üslubu doğrultusunda gelişim göstermiş ve pek çok yazma eser, murâkkaa, hilye ve hat levhaları günümüze kadar gelmiştir.
Osmanlı döneminde hat levha geleneği 18 ve 19. yüzyılda zirveye ulaşmış olsa da daha önceki yüzyıllarda dinî ve sivil yapılarda örneklerine rastlanmaktadır. Dönemin önemli hattatları tarafından yazılmış sanat özelliği taşıyan hat levhaları, tekke ve zaviyeler, medreseler ve camiler gibi dini yapılarda ön plana çıkmıştır. Genelde celî sülüs hattın kullanıldığı bu levhalarda rikâa’, muhakkak, tâ’lik hat gibi farklı hat örnekleri de bulunmaktadır. Kitâbe formunda, farklı malzemeler üzerinde (taş, ahşap, alçı) nakşedilerek veya asılarak uygulanan hat levhalarında ayetler, hadisler, güzel sözler gibi çeşitli ibarelere yer verilir. Hat levhalarının yer aldığı kütüphanelerden biri de Bursa İnebey Kütüphanesidir. Kütüphanenin deposunda 19 ve 20. yüzyıla ait camlı çerçeveli ve ahşap üzerine nakş edilmiş yaklaşık 90 adet hat levhası yer almaktadır. Bu levhalar Bolu, Kocaeli ve Sakarya Müzelerinden getirilmiştir.
Türkçe, Arapça ve Farsça olarak yazılan bu levhalar Seyyid Abdullah Zühdi, Hüseyin Tevfik, Mehmet Arif, Ali Cündi, Yahya Hilmi, Ahmet Arif gibi döneminin ünlü hattatlarına aittir. Arapça metinlerin ağırlıkta olduğu levhalarda genelde is ve zer mürekkep ve siyah, lacivert, yeşil, kahverengi gibi renkli murakkaalar kullanılmıştır. Yazı alanları ise genelde açık krem rengindedir Hat levhalarının bazılarının çerçeveleri kırılmış, murakkaaları yırtılmıştır. Hat sanatı açısından özellikli bu levhalar arasında 19.yy’ın önemli hattatlarından olan Mahmud Celâleddin Efendi imzalı hat levhaları tespit edilmiştir. Beş adet celi-sülüs hat levhas Sakarya Bolu ve Kocaeli Müzesi’nden gelmiştir. Üç levha tarihsiz, iki levha ise tarihlidir. Dikdörtgen formda çerçeveli ve camlı olan bu levhalardan dördü satırlar halinde, diğeri ise istiflenerek meşk edilmiştir. Levhalarda yoğun bir tezyinata yer verilmeyerek, celî sülüs hatlar ön planda tutulmuştur. Hatlarda yer alan celî sülüs harfler keskin ve belirgindir. Hattatın karakterini yansıtmaktadır. Renkli murakkaalar üzerine meşk edilmiş bu hat levhalar celî- sülüs yazının 19 ve 20.yüzyıla ait nadir örnekleri arasındadır. Hat sanatı tarihi açısından önemli olan Mahmud Celâleddin imzalı bu levhalar bugüne kadar herhangi bilimsel bir çalışmada da yer almamıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 3 Temmuz 2023 |
Gönderilme Tarihi | 2 Nisan 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |
Asya Studies dergisinde yer alan eserler Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.