One of the oldest trade routes at past is the Silk Road. The states that have dominated this road, where the caravans continually traveled from China to Europe, have enriched, and on the other hand, they have seen a duty for themselves to make caravanserais
and inns to the important points on the road in order to ensure the safety of the road. Since
most of the Silk Road passed through the area of Turkestan, it was the Turks who controlled the Silk Road from the beginning until the 19th century. The Turks have made countless struggles among themselves or with different states to maintain their dominance on
the road. For the reason that China’s biggest source is linked to silk, the longest struggles
have been the ones between China and the Turks in almost every period of history. The
most important trade center on the Silk Road was East Turkestan. Therefore, the strongest
battles have been carried out by the aim of seizing or retaining East Turkestan. China dominated East Turkestan, the homeland of Uighur Turks today in history, at the end of
the 19th century. Nowadays, China wants to have a say in world trade by reviving the
historical Silk Road. China applies the policy of total extermination of the Turks and their
ccultures from East Turkestan located at the crossroads of the Silk Road, which is the
homeland of the Turks and the main geography of Turkish-Islamic civilization, because of
the fear that it might lose its dominance over the region in time. The Silk Road, which has
provided significant economic and commercial gains to the Turks for nearly 2000 years,
has been recently seriously threatening the existence of the Uighur Turks in the region
because of the new Silk Road project of China. In this article, the role of Uighur Turks in
the context of historical Silk Road and new Silk Road project is discussed in the light of
historical information and documents.
Tarihin en eski ticaret yollarından biri İpek Yolu’dur. Çin’den Avrupa’ya kadar kervanların yol aldığı bu yolun hâkimiyetini elinde bulunduran devletler zenginleşmişler,
buna karşılık yol üzerindeki önemli noktalara kervansaraylar, hanlar yapmayı; yolun
güvenliğini sağlamayı kendilerine bir görev bilmişlerdir. İpek Yolu’nun büyük bir kısmı
Türkistan coğrafyasından geçtiğinden başlangıçtan 19. yüzyıla kadar da İpek Yolu’nu
kontrol eden Türkler olmuştur. Türkler yol üzerindeki hâkimiyetini devam ettirmek için
kendi aralarında veya farklı devletlerle sayısız mücadeleye girişmişlerdir. Çin’in en büyük kaynağı ipeğe bağlı olduğu için de tarihin hemen hemen her devresinde en uzun
mücadele Çin ile Türkler arasında olmuştur. İpek Yolu’ndaki en önemli ticaret merkezi
ise Doğu Türkistan’dı. Bu yüzden en büyük savaşlar Doğu Türkistan’ı ele geçirmek veya
Doğu Türkistan’ı elde tutmak için yapılmıştır. Çin, tarihte ve bugün Uygur Türklerinin
vatanı olan Doğu Türkistan’ı 19. yüzyılın sonunda hâkimiyeti altına almıştır. Günümüzde
ise Çin, tarihî İpek Yolu’nu canlandırarak dünya ticaretinde söz sahibi olmak istemektedir. İpek Yolu’nun kavşak noktasında bulunan Doğu Türkistan, Türklerin ana vatanı,
Türk-İslam medeniyetinin yeşerdiği coğrafya olmasından dolayı bir gün ellerinden çıkabileceği endişesiyle bölgedeki Türkleri ve kültürlerini topyekûn yok etme politikası uygulamaktadır. Yaklaşık 2000 yıldan beri Türklere önemli ekonomik ve ticari kazançlar sağlayan İpek Yolu, Çin’in yeni İpek Yolu projesiyle Uygur Türklerinin bölgedeki varlığını
ciddi manada tehdit etmektedir. Bu makalede tarihi bilgiler ve belgeler ışığında tarihi ve
yeni İpek Yolu projesi bağlamında Uygur Türklerinin rolü ele alınmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 3 Sayı: 2 |