Abstract
Sosyal yönden bireyin kendisini yeterli hissetmesi ile sağlık çıktıları arasında pozitif ilişki birçok çalışmadan elde edilen bulgularla desteklenmiştir (Horn vd. 1998; Orbell vd. 2001). Bunun yanında sosyal özyeterliliğin yaşam tatmini artırdığına yönelik bulgular mevcuttur (Hampton 2000). Gençler üzerinde gerçekleştirilen çalışmalarda, sosyal özyeterliliğin, psikolojik, sosyal ve davranışsal durumda olumlu etkisinin olduğu tespit edilmiştir (Passmore 2004; Kumar ve Lal 2006). Düşük sosyal özyeterliliğe sahip olan bireylerde depresyonun daha fazla görüldüğü ve yaşam tatmininin düştüğü ve hayata karşı daha olumsuz oldukları belirlenmiştir (Caprara vd. 2006). Özellikle kronik rahatsızlığa sahip olan bireylerde kendi bakımlarını da yerine getirerek hayata aktif katılımlarını sağlamada sosyal motivasyonla ilişkili olarak özyeterliliğin önemi vurgulanmaktadır (Williams ve Bond 2002). Sosyal özyeterlilik bireyin yaşam kalitesi ile ilişkili olduğundan, özellikle hastalık, engel ve bağımlı grupların, sağlık problemleri nedeniyle yaşadıkları sosyalleşme sıkıntılarının da yaşam kalitesi üzerinde etkisi olduğundan hareketle rekreasyon terapisi kamplarında edindikleri deneyimin onların sosyal sağlıkları üzerinde de etkili olabileceği düşünülmektedir. Bu kapsamda, rekreasyon terapisi kamplarının sosyal özyeterliliği geliştirerek, sosyal hayata olumlu etkisi olduğu varsayılmaktadır.