The aim of this article is to examine the bilateral relations between Afghanistan and the Soviet Union between years of 1919-1945 and the effects of this relationship on both sides. Tsarist Russia has always been interested in Afghanistan. This interest was continued by its successor and heir, the Soviet Union. Bolsheviks, who were in charge in the first years of the Soviet Union. The Soviet Union also approached international politics and foreign policy with an ideological perspective and acted in anticipation of a revolution throughout the world. There have been some exceptions to this situation. Afghanistan was one of them. During the first years, the Soviets found it useful to establish a normal bilateral relationship instead of encouraging a revolution in Afghanistan, which had common borders and where political, social and economic conditions were suitable. In fact, the Soviets supported the authoritarian Afghan King Amanullah Khan, who was facing an uprising due to the modernization program he tried to implement in his country. At that time in terms of Soviet interests unstable Afghanistan was not welcomed, instead an Afghanistan that could cooperate with the Soviets even if its administration was authoritarian. One of the most important reason for this decision was the Basmachis, who hide and found sanctuary in Afghanistan and tried destabilize the Soviet Central Asia. In order to suppress the Basmachi Uprising, it was an indispensable necessity to take away the supply and logistics opportunities in Afghanistan. Likewise, it was considered strategically appropriate for Afghanistan to remain as a buffer zone, as it was in the 19th century. As a result, the British and Soviet forces will not come into direct confrontation. Therefore, the Soviets postponed the option of intervening in internal affairs in order to control Afghanistan until the invasion in 1979.
-
Bu çalışmanın amacı 1919-1945 yılları arasında kalan dönemde Afganistan-Sovyetler Birliği arasındaki ikili ilişkilerini ve bu ilişkinin her iki tarafa olan etkilerini incelemektir. Çarlık Rusyası Afganistan’la hep ilgilenmiştir. Çarlık Rusyası’nın bu ilgisi halefi ve mirasçısı olan Sovyetler Birliği tarafından da devam ettirilmiştir. Sovyetler Birliği’nin kuruluşunun ilk yıllarında iktidarda olan Bolşevikler uluslararası siyaset ve dış politikaya da ideolojik bir bakış açısıyla yaklaşmış ve dünya genelinde bir devrim beklentisi içinde hareket etmiştir. Fakat bu durumun bazı istisnaları olmuştur. Bunlardan biri de Afganistan’la olan ilişkilerdir. Sovyetler ilk yıllarında sınır komşuları olan ve siyasi, sosyal, ekonomik şartların uygun olduğu Afganistan’da bir devrimi teşvik etmek yerine normal bir ikili ilişki tesisini daha uygun bulmuştur. Hatta Sovyetler, bu dönemde ülkede uygulamaya çalıştığı modernleşme programı nedeniyle, bir isyanla karşı karşıya olan otoriter eğilimli Afgan Kralı Emanullah Han’ı, tüm iddiaları ve söylemleri ile çelişmek pahasına desteklemiştir. Çünkü Sovyet çıkarları açısından o dönemde ihtiyaç duyulan, devrim ihraç edilmiş istikrasız, iç karışıklıklarla mücadele eden bir Afganistan değil, yönetimi otoriter de olsa Sovyetlerle işbirliği yapabilecek bir Afganistan’dır. Bunun da en önemli sebeplerinden birisi Afganistan’da barınan ve Sovyet Orta Asyası’nı istikrarsızlaştıran Basmacılardır. İsyanın bastırılabilmesi için Afganistan’daki ikmal ve lojistik imkânlarının ellerinden alınması olmazsa olmaz bir zorunluluk olmuştur. Keza Afganistan’ın 19. yüzyılda da olduğu gibi, tampon bölge olarak kalması stratejik açıdan uygun görülmüştür. Bu sayede İngiliz ve Sovyet güçleri doğrudan karşı karşıya gelmeyecektir. Bu yüzden Sovyetler Afganistan’ı kontrol edebilmek adına içişlerine müdahil olma seçeneğini 1979 yılındaki işgale kadar ertelemiştir.
-
-
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | International Relations |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Project Number | - |
Publication Date | August 1, 2022 |
Acceptance Date | May 24, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |
Dergimiz CrossRef üyesidir
ANKARA