Geçmiş çağları geride bırakıp
artık “Milenyum Çağı” adı verilen bir dönemde yaşıyor olduğumuz gerçeği, gerek
edebiyat alanında gerekse diğer bilim dallarında bazı yeniliklere gidilmesi
ihtiyacını doğurur. Nitekim bu yeniçağda değişen yalnızca doğa olayları, şehir
panoramaları ya da yaşam formları değildir. Teknolojik gelişmeler, toplum
yapısını köktenci olarak değiştiren sosyolojik yenilenmeler ve siyasal
reformlar, insanoğlunu yeni bir dünya algısı ile karşı karşıya getirir. Yeni
Dünya’yı algılama çabası, distopya gibi bazı yeni kavramların filizlenmesine
öncülük eder. Thomas More’un ilk kez kullandığı ve ideal bir toplum oluşturma
ülküsü taşıyan “ütopya”sına karşıt olarak John Stuart Mill’in dillendirdiği
distopya kavramı, kötü bir geleceğe işaret eder. Çalışmada, Alman yazar Ernst
Jünger’in 1957 yılında yayımladığı Gläserne
Bienen adlı eseri ekseninde bir distopik roman incelenmesi amaçlanmaktadır
ve eserler metin odaklı yöntemle birlikte nitel araştırma yöntemi kullanılarak
irdelenecektir.
The
fact that we are now living in a period which is called the ‘Millennium Age’
which has long outstripped the past periods requires that certain innovations
be made in both the area of literature and in the other areas of science. In
fact, what changes in this new age are not only natural events, city panoramas
or life forms. Technological developments, sociological innovations which
radically change the structure of society and political reforms bring humankind
face to face with a brand new perception of the world. The attempt to perceive
the New World leads to the budding of some new concepts such as dystopia. The
concept of dystopia which was first expressed by john Stuart Mill versus
‘utopia’ which was first used by Thomas More with the ideal of forming an ideal
society points out to a bad future. In the study, it is aimed at analyzing a
dystopian novel in the axis of German writer Ernst Jünger’s work Gläserne Bienen (Glass Bees) dated 1957 and the work will be studied through a
qualitative research method together with a text centered method.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 27, 2019 |
Submission Date | June 21, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Issue: 63 |