Dijital teknoloji ve sosyal medya sayesinde, coğrafi olarak çok farklı yerlerde bulunan bireylerin birbirlerini
görüp, işitip, iletişim kurmaları, dolayısıyla kültürlerarası diyaloğun artması hiç olmadığı
kadar kolay bir hale gelmiştir. Sosyal medya internet kullanıcılarına söylem geliştirmeleri, sosyal etkileşime
girmeleri, kültürel üretimlerde bulunmaları için pek çok zemin sunmaktadır. Pek çok kişi, tüm
üretimini tek başlarına yapabildikleri yapımlarını sosyal medyada, özellikle YouTube’da kolaylıkla
izleyicilerle buluşturabilmektedir. Bu, farklı kültürlerin özelliklerini, sahnelemekten uzak bir şekilde
gündelik yaşamın izlerini, yeme içme alışkanlıklarından, giyim kuşama, mekan kullanım alışkanlıklarından,
seçilen mekanlar üzerinden şehirlerin temsillerini taşıyan yapımlar, aynı zamanda sosyal
medya tüketicilerinin yaş ve cinsiyet ağırlıklarını da göstermektedir. Bu yapımlar dünyanın dört bir
yanından izleyiciye ulaştığı, onlar tarafından yorumlandığı için de kültürlerarası iletişime dair çıkarsamalarda
bulunmak da mümkün olabilmektedir. Bu kapsamda, bu betimleyici çalışma, YouTube’un
kültürlerarası iletişimde nasıl bir rol üstlenebileceğini ayrıntılı olarak ele almaktadır. Ek olarak, her
bir YouTube kullanıcısı adeta Lumier kardeşlerin kameramanları gibi sürekli belge filmler üretirken
ve her gün binlerce yapım YouTube’a yüklenirken, dijital çağda bir arşiv olarak taşıdığı potansiyel de
değerlendirilmektedir. YouTube’u sadece eğlencelik, sıradan video paylaşımı ve tüketimi olarak ele
almaktansa, yeni amaçların, yeni yayınların ve yeni bilginin karmaşık sistemi olarak okumak yerinde
olur.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Ocak 2016 |
Gönderilme Tarihi | 12 Aralık 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 10 |