Kentsel dönüşüm olgusu; kentsel alanların planlanması, tasarlanması ve yeniden üretilmesi ekseninde kayda değer bir araç olarak ön plana çıkmaktadır. Mekânın yeniden tasarlanmasında önemli bir fırsat olarak görülen kentsel dönüşüm mekanizması coğrafi bir mekân üzerinde vuku bulur. Esasen zaten insanoğlu öteden beri yaşadığı mekânları coğrafi çevre koşullarının elverdiği ölçüde değiştirme ve dönüştürme çabasında olmuştur. Bu bağlamda kentsel alanların coğrafi açıdan incelenmesinde önemli roller üstlenen kentsel coğrafya; bu çalışmada kentsel dönüşüm olgusu üzerinden insan ve mekân etkileşimini kentsel morfolojik yaklaşımla birlikte açıklamaya çalışmaktadır. Kentsel morfolojik yaklaşım kentsel coğrafyanın bilim dünyasına kazandırdığı bir bakış açısıdır. Bu doğrultuda araştırma sahası; kentsel morfolojinin başlıca unsurlarından arazi kullanımı, cadde sokak sistemi ve konutlar başlığı altında incelenmeye çalışılmıştır. Bu çerçevede araştırma nitel yöntemle ele alınmıştır. Nihayetinde bu araştırmada ekonomik ömrünü tüketmiş ve zamana karşı direncini kaybetmiş yapıların yoğunlukta olduğu Ataevler Mahallesindeki kentsel dönüşüm uygulamalarının incelenmesi hedeflenmiştir. Bu uygulamalar herhangi bir kentsel altyapıdan kaynaklı olarak ortaya çıkmamış ve eskiyen-yıpranan-yorgun yapıların arsa bazlı dönüşümünü içeren kentsel yenileme faaliyetleri olarak gerçekleşmektedir. Bu kapsamda arazideki kentsel yenileme faaliyetleri ile birlikte yapı stoğunun artırılması yoluna gidilmiş ve bu durum kentsel rantın etkileri ile bağdaştırılmıştır. Öte taraftan alandaki içe dönük site konutları yıkılmış yerlerine inşa edilen modern konutların dışa kapalı çok katlı konut alanları olarak ortaya çıktığı anlaşılmıştır. Son olarak mevcut yapı stoğunun yıkılarak inşa edilen bu çok katlı konut alanları ile birlikte alandaki olgun nüfusun yerini genç nüfusa bırakma eğilimde olduğu söylenebilir.
Urban transformation phenomenon stands out as a significant tool in the planning, design, and reproduction of urban areas. The urban transformation mechanism, which is considered as an important opportunity in the redesign of the space, takes place on a geographical space. In fact, human beings have always tried to change and transform the places they live in as far as geographical environmental conditions have allowed. In this context, urban geography, which plays an important role in the geographical analysis of urban areas tries to explain the interaction of human and space in terms of urban morphological approach through urban transformation phenomenon in this study. Urban morphological approach is a perspective that urban geography has introduced to the world of science. In this direction, the research area has been examined considering one of the main elements of urban morphology under the title of land use, street-avenue system, and residential areas. Within this context, a qualitative method was used in the study. As a matter of fact, this study aimed to examine the urban transformation practices in Ataevler, where there were buildings that have exhausted their economic life and lost their resistance to time. These implementations did not arise from any urban infrastructure, but they are carried out as urban renewal activities involving the land-based transformation of old-worn-tired buildings. In this context, together with the urban renewal activities on the land, the building stock was increased, and this situation was associated with the effects of urban rent. Moreover, it was understood that the inward residential buildings in the area were demolished and they were replaced by modern houses which appeared as enclosed multi-storey residential areas. Finally, a number of changes in the demographic characteristics of the population in the area have been identified with thes multi-storey residential areas built by demolishing the existing building stock.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | March 27, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 25 Issue: 1 |