Bir dilin söz varlığındaki sözcükler nitelik veya niceliklerine göre çeşitli şekillerde incelenebilir. Bu incelemeler sonucunda o dilin söz varlığının yeterli veya yetersiz oluşu, ödünçlenen sözcükler ve türleri ayrıca bu sözcük türlerinin birbirleriyle karşılaştırıldığındaki kullanım durumları ve sözcüklerin kullanım sıklığı ortaya çıkar. Söz varlığı incelemesi yaparken ilk başvurulan sözcük grupları bir dilde “temel sözcükler” olarak adlandırılan insan yaşamında birinci derecede önemli olan, sık kullanılan ve tarihi süreç içinde çok fazla ses ve şekil değişikliğine uğramamış organ, hayvan, yiyecek-içecek, akrabalık ve sayı adları üzerinde durulur. Eski Anadolu Türkçesi döneminde Türk tıp dilinin bugünkü zenginliğe kavuşmasının alt yapısını oluşturan birçok eser kaleme alınmış veya başka dillerden tercüme edilerek benzetme veya aktarma yoluyla dilimize kazandırılmıştır. Eski Anadolu Türkçesinin önemli tıp kitaplarından biri olan ve Bursalı Müftü Mahmud Efendi tarafından 1596’da kaleme alınmış Kitāb-ı Kānūnçe de içerdiği tıp terimleri (hayvan, organ, hastalık, bitki, ilaç adları) bakımından oldukça zengin bir içeriğe sahiptir. Eserlerdeki organ adları (anatomik ve fizyolojik terimler) hem terim yapma kurallarına uygun oluşturulduğu hem de Türk Tıp dilinin gelişmesine katkı sağladığı için bu çalışmada Kitāb-ı Kānūnçe’deki organ adları üzerinde durulacaktır.
The vocabularies of the thesaurus of a language can be analyzed in various ways based on their qualities and quantities. As a result of these analyses, the sufficiency or insufficiency of the thesaurus of a language, the borrowed vocabularies and types, the use of these types of vocabularies when compared with each other and their frequency of use can be found. While making the analysis of the thesaurus, the first applied group of words are the names of organs, animals, foods-drinks, kinship and numbers, which are primarily important in the human life, which are used frequently and which have not undergone sound and morphological changes many times in the historical process. In the Ancient Anatolian Turkish era, many works, constituting the basis of the Turkish medical language today, were written or translated and introduced into our language with similes and borrowing. Kitāb-ı Kānūnçe (Law Book), one of the most important medical books of Ancient Anatolian Turkish written by the Mufti of Bursa Mahmud Efendi in 1596, has a very rich content in terms of medical terminology (animal, organ, disease, plant, medicine names). As the names of the organs in the works (anatomical and physiological terminology) were lexicalized in accordance with the rules of terminology derivation and contributed to the development of Turkish medical language, the organ names in Kitāb-ı Kānūnçe (Law Book) will be discussed in this study.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | January 31, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Issue: 61 |