“Avrasya’nın Balkanları” olarak tanımlanan Güney Kafkasya’nın Dağlık Karabağ bölgesinde Ruslar, XVIII. yüzyıldan beri ağırlıklı olarak Ortodoks Ermenilere “nüfus mühendisliği” temelinde destek vererek kendi etki alanı içerisinde çıkarlarını korumuştur. Bolşevik Devrimi’nin ardından biçimsel olarak değişmiş bu politikalarla Moskova, bazen Erivan’dan bazen Bakü’den taraf olarak üstünlüğünü korumuştur. SSCB’nin çözülüşü, “arka bahçe” olarak görülen bölgede bir “boşluk” oluşturmuş, bu da başta ABD ve AB olmak üzere Batılı güçlerce doldurulmak istenmiştir. Bununla birlikte Bakü’deki Türkçü eğilimli iktidarın değişimi, Moskova için Hazar Denizi’nden Kazakistan’a ve oradan Kırgızistan’a kadar uzanacak bir Türk koridoru oluşturulması tehlikesini ortadan kaldırmış, akabinde Putin’in dizginleri ele alışı ve ekonominin toparlanması da iç güvenliğin BDT sınırlarından başladığı bir düzlem oluşturmuştur. Buna ek olarak Ermenistan’ın Rusları sık sık zor duruma sokan saldırganlığı, bölgede nüfuzunu artırma çabasındaki Batılılarla kurduğu flörtöz ilişkiler ve bununla birlikte Azerbaycan’nın enerji odaklı istikrarlı ekonomisi ve kendisiyle kurduğu rasyonel ilişkiler, Moskova’nın Dağlık Karabağ politikasını Bakü lehine değiştirmesine sebep olmuştur. 2016 ve 2020’de kazanılan taktiksel zaferler, Erivan’a karşı artan olumsuz bakışla birleşince sözde Artsah’ın ilga edildiği 2023’teki stratejik zafer kaçınılmaz olmuştur.
In the Nagorno-Karabakh region of the South Caucasus, which is defined as the "Balkans of Eurasia", the Russians have protected their interests within their sphere of influence by supporting Orthodox Armenians on the basis of "population engineering" since the 18th century. Following the Bolshevik Revolution, Moscow has maintained its superiority, sometimes favouring Yerevan and sometimes Baku, with these policies that have changed formally after the Bolshevik Revolution. The dissolution of the USSR created a "vacuum" in the region, which was seen as a "backyard", and this vacuum was intended to be filled by Western powers, particularly the US and the EU. However, the change of power in Baku with Turkist tendencies removed the threat of a Turkic corridor from the Caspian Sea to Kazakhstan and from there to Kyrgyzstan for Moscow, and the subsequent Putin's takeover of the reins and the recovery of the economy created a plane where internal security started from the CIS borders. In addition, Armenia's aggression, which often puts the Russians in a difficult position, its flirtatious relations with the West, which seeks to increase its influence in the region, as well as Azerbaijan's stable energy-oriented economy and rational relations with it, led Moscow to change its Nagorno-Karabakh policy in favour of Baku. Tactical victories in 2016 and 2020, coupled with an increasingly negative view of Yerevan, led to the inevitable strategic victory in 2023, when the so-called Artsakh was abolished.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Political Science (Other) |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Early Pub Date | January 23, 2024 |
Publication Date | January 23, 2024 |
Submission Date | October 30, 2023 |
Acceptance Date | January 23, 2024 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 10 Issue: 6 |
По всем вопросам приема статей и выпуска очередных номеров обращаться в редакцию соответствующего журнала