Bu çalışmada temel olarak iklim değişikliği ve ilgili
küresel düzenlemeler çevre etiği bağlamında irdelenmektedir. Çalışmanın
öncelikli konularını çevre bilinci ve çevre etiği, iklim değişikliği sorunsalı,
Birleşmiş Milletler nezdinde kabul edilen uluslararası iklim anlaşmaları ve
iklim etiği oluşturmaktadır. Küresel düzeyde uygulanan
düzenlemeler çevre etiği yaklaşımları bakımından incelendiğinde ise, BMİDÇS,
Kyoto Protokolü ve Paris Anlaşması’nın insanmerkezci bir yaklaşımla
hazırlandığı konusunda geniş kapsamlı bir mutabakatın olduğu görülmektedir. Diğer
taraftan, iklim değişikliği sorunsalının “kendine özgü” niteliklerini de
kullanarak münhasır bir alan olarak ortaya çıkan iklim etiği iklim adaleti,
iklim yükümlülüklerinin tahsisi ve gelecek nesillere karşı sorumluluk gibi
boyutları ile iklim değişikliği-etik ilişkisinin daha derin bir biçimde
incelenmesini sağlamaktadır. Hâkim değer sistemi insan
kaynaklı iklim değişikliği gibi küresel çevre sorunları hakkında düşüncelere
yön vermek açısından uygun ve yeterli değildir. Bu kapsamda, iklim
değişikliğinde kuşaklar arası adalet gibi ciddi bir sorunun çözümü için daha
yüksek ahlaki standartlar ve normlar gerekmektedir.
İklim değişikliği çevre bilinci Birleşmiş Milletler çevre etiği
This study examines the
reality of climate change and related global arrangements from the perspective
of environmental ethics. Priority fields of the study include environmental
awareness, challenge of climate change, international climate agreements
concluded before the United Nations and climate change ethics. It is widely accepted that the global
climate agreements, namely United Nations Framework Convention on Climate
Change, Kyoto Protocol and Paris Agreement have been designed from an
anthropocentric point of view, as far as environmental ethics is concerned. On
the other hand, climate change ethics, which has emerged as a seperate field of
study thanks to the sui generis character of climate change, ensures in-depth
analysis of the relationship between the climate change and ethics in a
multidimensional manner including climate justice and responsibilities to
future generations. The prevailing value system (ethos) is not capable of
directing global human-induced environmental challenges such as climate
change. In this respect, higher ethic
standards and norms should be developed to overcome significant matters like
intergenerational justice caused by
climate change.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 7 Sayı: 2 |