Kısmi dava, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 109.; belirsiz alacak davası ise 107. maddesinde ilk kez yasal olarak düzenlenmiştir. Kişinin uğradığı manevi zarar dolayısıyla duyduğu elem ve ızdırabın karşılığını oluşturan manevi tazminat alacaklarının bu davalar bakımından ileri sürülüp sürülemeyeceği ise tartışmalıdır. Bu noktada gerek manevi zararın soyut bir kavram olması gerekse de manevi tazminat talepleri bakımından hakime verilen takdir yetkisi önem taşımaktadır. Dolayısıyla, çalışmamızda ilk olarak kısmi dava, belirsiz alacak davası ve her iki dava arasındaki farklılıklar ele alınacak, daha sonra manevi tazminat taleplerinin bu davalara konu olup olamayacağı sorunu incelenecektir
Partial litigation has legally been regulated for the first time, under article 109 and also uncertain case of debt has been regulated under article 107 of Civil Procedure Law. The possible claims concerning the suits about the amends as a result of mental anguish and sufferings equitable of moral pain of an individual is controversial. At this point, the discretionary power given to judge is important because both moral damage is an abstract concept and demands of amend caused by moral damage. Therefore, partial litigation and uncertain case of debt and the variations between these two suits will be examined initially and then whether moral compensation claims are possible to be a matter of the suits or not will be analyzed
Diğer ID | JA78CB49DF |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2016 |
Gönderilme Tarihi | 1 Aralık 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 65 Sayı: 4 |