Mülkiyet hakkı insanlık tarihi kadar eskidir. Bu hak devletten önce var olan temel haklardan birisidir. Bu sebeple mülkiyet hakkı, insan hakları beyannamelerinde daima yerini almıştır. Çünkü, mülkiyet hakkı, hem insan haklarının temel değerlerini korur, hem de insan haysiyeti ve adalet çerçevesinde ekonomik ilişkilerin ve toplumdaki diğer ilişkilerin de hürriyetini tesis ve temin eder hâle gelmiştir. Ancak bu hak, özellikle İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra hazırlanan veya onların etkisinde kalan bazı anayasalarda sınırlandırılmış, onun kullanılmasının toplum yararına aykırı olamayacağı yolundaki hükümlere açıkça yer verilmiştir. Bunun sonucu olarak mülkiyet hakkı dokunulmaz bir hak olma niteliğini kaybetmiş, 1961 Anayasası’nda (m. 36) temel haklar ve hürriyetler kısmından çıkarılarak, ekonomik ve sosyal haklar kapsamına alınmıştır. Mülkiyet hakkı, 1982 Anayasası’nda, gerçek ve olması gereken yerde, yani temel haklar ve hürriyetler arasındaki yerini yeniden alınmıştır (m. 35). Günümüzde, İkinci Dünya Savaşı’nın şartları, devletler ve toplumlar üzerindeki etkileri ve baskılar, büyük oranda sona ermiş bulunmaktadır. Bu sebeple, İHASEP. m. 1 metni, günümüz şartları ve hattâ teknolojik gelişmeler de dikkate alınarak, gelecekteki mülkiyet hakkı konularını da kapsayacak şekilde yeniden kaleme alınmalıdır. Yeni düzenlemede, devlet tarafından da olsa, mülkiyet hakkına gerçek ve tam karşılığı ödenmeden asla müdahale edilemeyeceği açıkça belirtilmelidir. Bunun için önce İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi 1 numaralı Ek Protokol’de yer alan mülkiyet hakkı, AB Anayasası’nda olduğu gibi, “mülkiyet ve miras hakkı teminat altına alınmıştır” veya “mülkiyet hakkı dokunulmazdır” ya da “mülkiyet hakkına dokunulamaz” şeklinde bir hükümle teminat altına alınmalıdır. Bundan sonra ülkeler, kendi iç hukuk sistemlerinde, mülkiyet hakkı ile ilgili düzenlemelerini gözden geçirmelidirler. Burada onlara İHASEP. m. 1’in yeni şekli yol gösterici olmalıdır. Böylece, iç hukuktaki mülkiyet ihlâli iddiaları sebebiyle, İHAM’a başvurular da büyük oranda azaltılmış olur. Ayrıca düzenleme ile sağlanan teminat sadece kâğıt üzerinde kalmamalı, uygulama için alt düzenlemeler (kanunlar, tüzükler, yönetmelikler vs.) hayata geçirilmeli, etkin ve fiilî bir koruma ile mülkiyet hakkı, devlet de dâhil olmak üzere herkese karşı korunmalıdır
Mülkiyet hakkı mülkiyet teminatı devletin negatif yükümlülüğü insan hakları AB Anayasası Temel Haklar Şartı
Property right is as old as the history of humanity. This right is one of the fundamental rights that prevails the state. That is why it has taken a part in all bills of rights. This is because, property right protects the fundamental value behind human rights as well as it has become the phenomenon that provides the freedom and basis of economic and otherwise relations between people within the frameworks of human dignity and justice. In the constitutions that are prepared right after World War II or in the constitutions that are affected by them have included explicit provisions stating that property right can be limited and the using of property right should not be against the public good. Consequently, property right lost its hallmark as an untouchable right, was extracted from fundamental rights and freedoms section in the constitution of 1961 (Art. 36), and put into the economic and social rights section. In the constitution of 1982, it was put into its rightful position, fundamental rights and freedoms section (Art. 35). Today, the consequences and the effects and pressure of World War II on the states and populations have mostly extinguished. That is why, the text of UDHR Art. 1 should be reevaluated in a way that it involves the future subjects of property right considering the recent conditions and even the technological advancements. In the new regulation, it should be explicitly stated that no one, even the state cannot interfere with a property right without making full compensation. For this, firstly, property right that is included in European Convention on Human Rights Protocol 1 should be secured with a provision like in EU constitution, stating that “property and inheritance rights are under warranty”, or “property right is untouchable”, or “property right should not be touched”. Afterwards states should reevaluate their own internal provisions relating property right. In this regard, UDHR Art. 1 should be guiding for them. This way, applications to ECHR for violation of property rights within domestic law can be substantially diminished. Furthermore, the warranty for the property right should not stay only on paper, sub provisions for execution (laws, by-laws, regulations etc.) should be activated, with an active and effective warranty, property right should be protected against all including the government
Property right warranty of property right negative obligations of state human rights EU constitution charter of fundemental rights
Diğer ID | JA96GS89KH |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Eylül 2016 |
Gönderilme Tarihi | 1 Eylül 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 65 Sayı: 3 |