Bu çalışma eleştirel
uluslararası hukuk bağlamında Çin’in Arktik bölgeye yönelik politikalarını
analiz etmeyi amaçlamaktadır. Çin öncelikle Arktik bölge ülkelerinin egemen
haklarına saygı duyduğunu iddia etmekte ve bu nedenle de Birleşmiş Milletler
Deniz Hukuku Sözleşmesi (BMDHS) altında kendisine saygı duyulmasını talep
etmektedir. Çin geleneksel uluslararası hukuk kurallarının bölge için yetersiz
kaldığını ve bu durumun Arktik’te yönetimsellik açısından ciddi eksiklikler
doğurduğunu düşünmektedir. Bu bağlamda Arktik’te var olma prensibini küresel
politikalarla ilişkilendiren Çin’in aynı zamanda, bölge ülkeleriyle yaptığı
ikili anlaşmalar vasıtasıyla mevcut hukuki yapıyı dolaylı olarak etkilediği
anlaşılmaktadır. Sonuç olarak, Arktik bölgeyle ilgili olarak Çin’in savunmuş
olduğu bu yeni hukuki bağlamın yakın gelecekte mevcut uluslararası hukuk
mekanizmalarında reform yapılmasına neden olacağı düşünülmektedir.
This study aims to analyze China’s policies towards the Arctic region in
the context of critical international law. China primarily claims to respect
the sovereign rights of the countries of Arctic region and therefore it demands
to be respected own rights under the United Nations Convention on the Law of
the Sea (UNCLOS). China considers that the traditional rules of international
law are inadequate for the region and this situation also causes serious
deficiencies in terms of governmentality in the Arctic. In this context, it is
understood that China, which associates the principle of it’s existence in the
Arctic with global policies, also indirectly affects the existing legal
structure by making bilateral agreements with the countries of the region. As a
result, it is thought that this new legal context that China has advocated for
the Arctic region will lead to reform of existing international legal
mechanisms in the near future.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | October 25, 2019 |
Submission Date | June 16, 2019 |
Acceptance Date | July 25, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 |