Bu çalışmanın amacı, örgütsel sessizlik, kişilik ve yaşam doyumu arasındaki etkileşimi araştırmaktır. Nicel paradigma temelinde, betimsel araştırma modeli, ilişkisel model ve karşılaştırmalı modeli içeren karma yaklaşım kullanılmıştır. İstanbul’da bir kamu işletmesi ve bir kamu üniversitesinde çalışan 185 katılımcıdan veri toplanmıştır. Veriler korelâsyon, varyans ve regresyon
analizi yöntemleriyle incelenmiştir. Analiz sonuçlarına göre kabullenici ve savunmacı sessizlik arttıkça yaşam doyumu azalmaktadır. Savunmacı sessizlik yaşam doyumundaki varyansın %3.4’ünü açıklamaktadır. Kişilik özellikleri dikkate alındığında, kabullenici sessizlik, dışadönüklük (%17.8) ve yeniliklere açıklık (%2.6) tarafından; savunmacı sessizlik dışadönüklük (%3.7) tarafından ve ilişkisel sessizlik sorumluluk (%4.8) ve yeniliklere açıklık (%2.6) tarafından yordanmaktadır. İçedönüklerin daha çok kabullenici ve savunmacı sessizlik gösterme, sorumlu ve yeniliklere açık olanların ise daha çok ilişkisel sessizlik gösterme eğilimleri olduğu belirlenmiştir. İlişkisel sessizlik savunmacı ve kabullenici sessizliğe kıyasla daha olumlu kişilik özellikleriyle
özdeşleşmektedir. Savunmacı sessizliğin yaşam doyumundaki belirleyici rolü sessizliğin yalnızca kurumsal bir sorun olmadığını, bireyin tüm yaşamını olumsuz etkilediğini göstermektedir.
The purpose of this research is to explore the interaction of organizational silence with personality and life satisfaction. The quantitative paradigm, including descriptive, relational, and comparative models was employed. Data were collected from 185 participants in a public university and in a public enterprise in Istanbul. Data were analyzed by correlation analysis, analysis of variance, and multi regression techniques. The findings pointed out that as acquiscent and defensive silence increased, life satisfaction significantly decreased. Defensive silence explained 3.4% of the variance on life satisfaction. When focused on personality, acquiscent silence was predicted by extraversion (17.8%) and openness to experience (2.6%). Defensive silence was predicted by extraversion (3.7%). Pro-social silence was predicted by conscientiousness (4.8%) and openness to experience (2.6%). Introverts were more likely to experienc
eacquiscent and defensive silence. Whereas those who have higher scores on conscientiousness and openness to experience show most probably prosocial silence. Prosocial silence was associated with more positively personality characters compared to acquiscent and defensive silence. The predictive role of defensive silence on life satisfaction stressed that silence was not only an organizational problem but also a problem affecting the whole life of the individuals in a negative way.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 29, 2014 |
Submission Date | January 1, 2014 |
Published in Issue | Year 2014 Volume: 14 Issue: 2 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.