Bu çalışmada, nesnel gerçeklerin belirli bir konu üzerinde kamuoyunu belirlemede duygulardan ve kişisel kanaatlerden, daha az etkili olması ve bireylerin nesnel gerçeklikleri görmezden gelerek belirli bir öznel gerçekliğe inatla bağlı kalması olarak tanımlanan gerçek ötesi kavramı teorik olarak incelenmektedir. Bu inceleme, siyasal iletişim bağlamında ve McLuhan tarafından geliştirilen teknolojik belirleyicilik kuramı, Klapper tarafından geliştirilen minimal etki kuramı ve Festinger tarafından geliştirilen bilişsel çelişki kuramı temel alınarak yapılmaktadır. Teknolojik belirleyicilik kuramı, günümüz iletişim teknolojileri ile değişen insan hayatının, insani değer ve pratiklerin, internet ve sosyal medya ile evrim geçiren bilgiye ulaşma, haber alma, kendini ifade etme ve iletişim kurma biçimlerinin nesnel gerçekliğin önemini azaltarak öznel gerçekliği vurgulaması ve gerçek ötesine ivme kazandırmasını açıklamak için çerçeve olarak kullanılmaktadır. Klapper’ın minimal etki kuramı, insanların sadece kendi fikir, inanç ve tutumları ile uyuşan mesajları arama, kabul etme ve hatırlama eğilimini, bugünün medya çeşitliliği ortamında ve bireylerin gelişmiş haber kaynaklarını kişiselleştirebilme becerilerinin etkilerini dikkate alarak incelemek ve gerçek ötesi kavramı ile ilişkilendirmek için çalışmaya dâhil edilmiştir. Festinger’ın bilişsel çelişki kuramı ise insanların neden gerçek ötesine meylettikleri konusunda bir anlayış geliştirmek için kullanılmıştır
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | March 21, 2019 |
Submission Date | March 16, 2018 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 19 Issue: 1 |
This work is licensed under Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.