Türk Edebiyatının en büyük nasirlerinden olan Ahmet Haşim savunduğu fikirler kadar bunları ifade etme şekli ile de halef ve seleflerinden ayrılır. Orijinal bir fikre sahip olmak fıkra gibi muhatabı doğrudan okur olan edebi türlerde tesir altına almayı tek başına temin etme kuvvetine sahip değildir. Yazarın okuru ikna etmek için kurguladığı teşbih ve istiare, dolayısı ile mübalağa ve kısmen de tezat ile mücehhez üslup anlaşılmama yahut yanlış anlaşılma riskini de beraberinde getirir. A. Haşim’i orijinal kılan husus ise bir araya getirdiği müşebbeh (benzeyen) yahut müşebbehün bihlerde (kendisine benzetilen) değildir, üsluba derinlik veren husus vech-i şebehin (benzetme yönü) normalde tarafeynin nefsinde değil şahsında olması gerekirken, taraflardan birinin nefsine sindirilmesidir ki bu da hakikatin her fıkrada yeniden kurgulandığı anlamına gelir. Başka bir ifade ile A. Haşim pragmatik içinde kendi hususi perlokasyonel çerçevesini çizebilmiştir. Yaşanılan zamanla alakalı yani popüler bir fikir etrafında inşa edilen tasavvurun fikir ile bağı koparılmadan, ancak çok alakasız başka bağlantıları da ustaca kapsama almak ile yeni bir “bütün” oluşturmaya muvaffak olunması açısından tetkik “Gurebâhâne-i Laklakan” üstünde yapılacaktır. F. C. S. Schiller’in pragmatik tavrı hem diğer pragmatizm anlayışlarına olan mesafesi hem de hümanizme olan yakınlığı ile mukayesenin diğer merkezi olacaktır. Tahlilin de göstereceği üzere A. Haşim usta bir şair olduğu kadar zamanının çok ötesinde bir pragmatisttir.
Dilbilim Ahmet Haşim Fıkra Pragmatizm F. C. S. Schiller Ch. S. Peirce
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 22 Haziran 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 20 Sayı: 2 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.