Jeokültür kavramı, özellikle Soğuk Savaş Sonrası dönemde genel olarak Uluslararası İlişkiler literatüründe, özel olarak da jeopolitik ve dış politika çalışmalarında oldukça sık kullanılan bir kavram haline gelmiştir. Bununla birlikte kavramın bu çalışmalarda ilk kez Immanuel Wallerstein tarafından “Dünya Sistemleri Analizi” kapsamında tanımlandığı ve kavramsallaştırıldığı şekliyle kullanıldığını söylemek olanaklı değildir. Wallerstein’in kavramsallaştırmasında jeokültür dünya sisteminin meşruiyet sağlayıcı ideolojisini tanımlamak üzere kullanılmaktadır, dolayısıyla sistemik bir fenomendir. Oysa jeokültürü tekil devletlerin dış politikalarının bir aracı anlamında kullanmak, Wallerstein’ın kavramsallaştırmasıyla örtüşmemektedir. Bu çalışmanın temel amacı Wallerstein’ın kendisinin ortaya koyduğu bir kavramın Uluslararası İlişkiler literatüründe ancak bağlamından çıkarılarak yaygın şekilde kullanılabiliyor olmasının nedenlerini anlamaktır. Bu amaçla çalışmanın ana eksenini Wallerstein’ın jeokültür kavramsallaştırmasını anlama çabası oluşturmaktadır. Bu doğrultuda çalışmanın temel argümanı, kavramın içeriğinin değiştirilerek Uluslararası İlişkiler’in ana akım yaklaşımlarına uygun hale getirildiğidir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 3 Haziran 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 20 Sayı: 4 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.