Bu makale Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 2002 yılında iktidara gelişinden bu yana inşaat ve
gayrimenkul sektörlerinin Türkiye ekonomisinde artan önemini konu edinmektedir. Bu kapsamda, AKP
döneminde inşaat ve gayrimenkul sektörlerinin bir tür büyüme motoru olarak ekonominin merkezine
yerleştiği verilerle ortaya konmuş ve yaşanan inşaat patlamasının AKP iktidarlarının stratejik tercihi
sayesinde geliştiğini savunulmuştur. Bu tercihin arkasındaki motivasyonlarına dair değerlendirme, inşaat
tercihinin günümüz kapitalizminde yapılı çevre üretiminin tüm dünyada önem kazanmasının Türkiye’ye
yansımasından ibaret olmadığını, AKP’nin yeni hegemonya projesiyle ilintili bir dizi “ekonomi dışı” faktör
tarafından da şekillendiğini göstermiştir. Bu bağlamda, inşaat tercihi söz konusu dönemde hem AKP’ye
organik olarak bağlı bir sermaye fraksiyonu oluşturarak sermaye sınıfı içerisindeki güç dengelerini
dönüştürebilmesine ve hem de AKP’nin İslami modernleşme söylemiyle geniş kitleleri kendi hegemonya
projesine dahil edebilmesine olanak sağlamıştır.
This article scrutinizes the growing importance of the construction and real estate sectors in the Turkish economy during the rule of the Justice and Development Party. In this respect, it has been shown by factual data that construction and real estate sectors have assumed pivotal roles in the economy as growth engines, and it has been argued that this construction boom has been made possible through the systematic choices of the JDP governments. The evaluation about motivations of this strategic choice has revealed that this choice is not merely a reflection of the ascending importance of built-environment production in contemporary capitalism that is taking place across the globe, but has been shaped by certain extra-economic factors that are related with the new hegemonic project of the JDP. In this context, the choice of construction has provided JDP the means to transform the power relations within the capitalist class by forming a capitalist
class fraction that is organically linked with the party as well as to integrate large masses into its hegemonic project through an Islamic-modernist discourse
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 15, 2016 |
Submission Date | November 17, 2015 |
Published in Issue | Year 2016 Volume: 71 Issue: 2 |