Özelleştirme uygulamaları hem aynı işyerinde çalışmaya devam eden hem de özelleştirme sonrası başka kamu kurumlarına nakil olan çalışanların istihdam koşullarını etkilemektedir. Bu çalışmanın amacı, Yatağan Termik Santrali ve bağlı maden ocağının özelleştirilmesinden sonra çalışmaya devam eden işçilerin çalışma koşullarında yaşanan değişimi değerlendirmek ve işçilerin özelleştirme sonrası olası kazanç ve kayıplarında sendikal örgütlülüğün önemini araştırmaktır. Bu amaçla çalışma kapsamında Yatağan Termik Santrali’nin özelleştirilmesinden sonra çalışmaya devam eden 126 işçiye anket uygulanmıştır. Araştırma kapsamında ayrıca termik ve maden direktörlüğünde çalışan işçiler ile iki odak grup görüşmesi ve Tes-İş ile Türkiye Maden-İş Yatağan şube başkanları ile derinlemesine görüşme gerçekleştirilmiştir. Özelleştirme literatürünün aksine, görüşmecilerin büyük bir çoğunluğu Yatağan direnişi sayesinde, özelleştirmenin ardında ücret düzeylerinde ve çalışma koşullarında herhangi bir değişiklik olmadığını belirtmiştir. Bu anlamda Yatağan örneği, işyerinin özelleştirilmesinden sonra bile, işçilerin hak kaybına uğramaması ve çalışma koşullarının kötüleşmemesinde güçlü bir sendikal örgütlülüğe sahip olmanın önemini göstermektedir.
Privatization affects the working conditions of both the employees who continue to work in the same workplace and who are relocated to other public institutions after the privatization. This study aims to evaluate the changes in the working conditions of those workers who continue to work in the Yatağan Thermic Power Plant and associated mine after the privatization as well as to examine the significance of unionization on the collective labour agreement signed after the privatization of the plant. For this purpose, a questionnaire was conducted to 126 workers who continued to work after the privatization of Yatağan Thermic Power Plant and associated mine. In addition to the questioner, two focus group meetings were held with the workers and indepth interviews were conducted with the heads of Tes-İş and Turkey’s Maden-İş Yatağan Branch. Contrary to the privatization literature’s findings, most of the employees stated that there was no change in wage levels and working conditions after privatization, thanks to the Yatağan resistance. Therefore, the Yatağan case indicates the importance of having strong trade union movement in preventing the erosions in worker’s rights and deteriorations in working conditions even after privatization.
Privatization Working Conditions Yatağan Thermic Power Plant Trade Union Movement Yatağan Resistance
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 22, 2021 |
Submission Date | September 10, 2019 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 76 Issue: 4 |