Öz
Norman Fairclough, geçtiğimiz yüzyılda yaşanan toplumsal değişimle güç kullanımının
daha açık formlardan daha örtük formlara evrildiğinden, bu dönüşümün dile de yansıdığından
ve bu nedenle eleştirel dil farkındalığının elzem hale geldiğinden söz eder. Bu değişimler
kadınlara yönelik tembih, tenkit ve tehdit söylemlerinin de örtükleşmesine yol açmıştır.
Geçmişteki aleniyetin okunması, günümüzdeki örtükleşmenin arkasında nelerin olduğunun
anlaşılması açısından önem taşımaktadır. Bu çalışma, kadın varlığına ve bedenine geçmişte
alenen yönelen istilacı söylemleri günümüzde stratejik olarak örtükleştiren eril zihniyeti ifşa edip
örtükleşmenin boyutlarını karşılaştırmalı olarak ortaya koymak amacıyla 1943 yılında Arif Bolat
Kitabevi tarafından yayınlanan Dişikuş serisindeki cinsiyetçi göstergeleri ele almaktadır. Seride
kadınları “ıslah etmeye” yönelik söylemler çok boyutlu bir algı yönetiminin üzerine kurulu olup,
kullanılan manipülatif argümanlar bu çalışmada feminist bir okuma üzerinden ikna ve
propaganda yöntemleri olarak değerlendirilmekte ve safsata kavramı kapsamında
tanımlanmaktadır. Öte yandan, bu çalışmanın bütüncesini oluşturan seride olduğu gibi çoğul
okumalara açık metinlerin çeviri amacına yönelik okunması söz konusu olduğunda, metinlerin
açık ve örtük evrenlerinin, bu evrenlerin açıldığı çoğul anlamlama eksenlerinin ve metinlere yine
açık ya da örtük olarak işlenmiş olan üslubun farklı eleştirel perspektiflerden çözümlenmesinin
bütünlüklü bir aktarım için önemli olduğuna değinilmektedir. Çalışmanın sonucunda, her çeşit
dilsel ve toplumsal kurguyu algılama ve onlara direnme noktasında eleştirel okumanın önemi
vurgulanmaktadır.