İnsan, başlangıçtan itibaren hastalıklardan ve olası tehlikelerden kendini korumayı hedeflemiş ve yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmeyi temel gaye edinmiştir. İslamiyet öncesi dönemde hastalığın sağaltımının gerçekleşmesi için birey ve doğaüstü güçler arasında bağlantı kuran şamanlara müracaat edilmiştir. İslamiyet’le birlikte hastalığın sağaltım vazifesini “ocaklı” kişiler üstlenmiş, yapılan uygulamalar İslami bir kimliğe büründürülmüştür. Tıpkı şamanlar gibi ocaklı kişiler de sadece fiziki rahatsızlıkları değil ruhsal hastalıkları da sağaltır. Şamanların yaptığı psikolojik telkin ocaklar tarafından sürdürülür. Ocaklar, korkuya neden olan unsurların ortadan kaldırılması konusunda da bireye destek verirler. Korkunun temelinde birçok etken bulunmakla birlikte bunların en yaygını kötü ruhlardır. Birey, kötü ruhlardan korunmak ve verdiği tahribattan kurtulmak adına bilimsel tıbbın yanı sıra korku/luk ocaklarına da başvurmaktadır. Yazıda, Eskişehir Seyitgazi ilçesine bağlı Sandıközü ve Akin Mahallelerinde hizmet veren korku/luk ocakları üzerinde durulmuştur. Çalışmanın verileri, 2020-2022 yılları arasında, bilimsel araştırma projesi kapsamında gerçekleştirilen saha araştırmasına dayanmaktadır. Eskişehir’de yer alan korku/luk ocaklarından derinlemesine mülakat ve gözlem teknikleriyle elde edilen malzeme esas alınmıştır. Yapılan değerlendirmede korku/luk ocaklarının ruhsal rahatsızlıkların tedavisinde hizmet vermeye devam ettikleri görülmüştür. Soy aracılığıyla, el verme yoluyla ya da izinle aktarılan ocaklık geleneği bugün de işlevini sürdürmektedir. Bilimsel tıbbın gelişmesi, yaşam koşullarının değişmesi ve kent merkezinde yaşamın yaygınlaşmasıyla geleneksel uygulamaların yapısında çözülmeler olmuştur. Ancak bugün geleneksel tedavi yöntemlerinin tamamlayıcı tıp adıyla bilimsel olarak da kabul görmesi ocakların sürekliliği adına önemlidir.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi
202019010
Çalışmayı destekleyen Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi'ne teşekkür ederiz.
From the outset, man aimed to protect himself from diseases and potential dangers and pursued the basic goal of living his life in a healthy way. In the pre-Islamic period, shamans who established a connection between the individual and the supernatural forces were consulted for the treatment of a disease. Along with Islam, "ocaklı" people assumed the duty of curing the disease and the practices were embedded in an Islamic identity. Similar to shamans, ocaklı people heal not only physical illnesses but also mental illnesses. The psychological suggestion made by the shamans is maintained by the ocaks. Ocaks also support the individual in eliminating the elements that cause fear. Although there are many factors lying at the root of fear, the most common ones are evil spirits. The individual resorts to fear ocaks as well as scientific medicine to be protected from evil spirits and to eliminate the destruction they have caused. In the article, the fear ocaks serving in Sandıközü and Akin Neighborhoods of Eskişehir Seyitgazi district are focused. The study data are based on field research carried out within the scope of the scientific research project between 2020 and 2022. The materials obtained by in-depth interviews and observation techniques from the fear ocaks in Eskişehir were taken as basis. In the evaluation, the fear ocaks continued to serve in the treatment of mental disorders. The ocak tradition, which is conveyed through the lineage by handing or permission, continues to function today. With the development of scientific medicine, the change in living conditions and the spread of life in the city center, there have been dissolutions in the structure of traditional practices. However, today, it is important for the continuity of the ocaks that traditional treatment methods are scientifically accepted as complementary medicine.
202019010
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Halk Bilimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Proje Numarası | 202019010 |
Erken Görünüm Tarihi | 15 Mart 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 20 Mart 2023 |
Gönderilme Tarihi | 8 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 11 Sayı: 34 |
Avrasyad''de yayınlanan makaleler, Creative Commons Atıf-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır. Bilimsel araştırmaları kamuya ücretsiz sunmanın bilginin küresel paylaşımını artıracağı ilkesini benimseyen dergi, tüm içeriğine anında açık erişim sağlamaktadır. Makalelerdeki fikir ve görüşlerin sorumluluğu sadece yazarlarına ait olup Avrasyad''nin görüşlerini yansıtmazlar. Kullanım Şartları ve Gizlilik Politikası