Bu makale, 17. ve 18. yüzyıllarda Osmanlı İmparatorluğu’nda mühtedilere yönelik kisve bahası uygulamasını, salt bir inanç değişimi değil, devletin gayrimüslim tebaayla kurduğu ilişkiler ağı içerisinde çok boyutlu bir yönetim aracı olarak ele almaktadır Çalışmanın temel sorunsalı, kisve bahasının hangi toplumsal ve idari işlevleri üstlendiği ve bu uygulamanın birey-devlet ilişkilerinde nasıl bir rol oynadığıdır.
Literatürde çoğu zaman bireysel inanç tercihi, Osmanlı sultanlarının yönetim başarısı veya gayrimüslim halklara yönelik baskısı çerçevesinde yorumlanan kisve bahası, bu çalışmada arşiv belgeleri —özellikle arzuhaller, i‘lâmlar ve mühimme kayıtları— ışığında incelenerek çok yönlü bir yönetim stratejisi olarak analiz edilmiştir. Özellikle merkeziyetçiliğin yeniden kurgulandığı 17. ve 18. yüzyıllarda, dönemin gereklerine uygun yönetim, denetim ve meşruiyet araçlarının benimsenmesiyle gündeme alınan kisve bahası ihtidanın ödüllendirici ve kurucu pratiklerinden olmuştur.
Bulgular, kisve bahasının mühtedilerin Osmanlı toplumuna kabulünü hızlandıran, yeni kimliklerini görünür ve meşru kılan, sosyal aidiyet ve statü dönüşümünü destekleyen yapısal bir işlevi olduğunu göstermektedir. Makale, ihtida süreçlerinin kurumsal işleyişini ortaya koyarken, bu uygulamanın Osmanlı İmparatorluğu’nun dini ve sosyal çeşitliliği bağlamında istikrar, sadakat ve meşruiyet üretme stratejilerinin bir parçası olduğunu savunmaktadır. Bu çalışma, Osmanlı kaynaklarını kullanarak mevcut literatürdeki yaklaşımları kavramsal ve ampirik biçimde yeniden tartışmakta, kisve bahasını Osmanlı İmparatorluğu’nun dini, toplumsal ve bürokratik mantığıyla uyumlu rafine bir yönetim pratiği olarak konumlandırmaktadır.
This article examines the Ottoman practice of kisve bahası—a form of material support provided to individuals who converted to Islam in the 17th and 18th centuries—not merely as a reflection of personal faith, but as a multifaceted governance tool situated within the broader relationship between the state and its non-Muslim subjects. The central question of the study is to identify the social and administrative functions of kisve bahası and its role in shaping state-individual relations. Often interpreted in the literature as either a personal religious choice, an expression of Ottoman administrative success, or a survival strategy by non-Muslim communities, kisve bahası is reassessed here—drawing on archival sources such as petitions, i‘lâms, and mühimme registers—as an instrument of layered administrative logic. Particularly in a period marked by the recalibration of central authority, kisve bahası emerged as one of the rewarding and constitutive practices of conversion. The findings demonstrate that the practice functioned structurally to facilitate the integration of converts into Ottoman society by legitimizing their new identities and enhancing social belonging and status. The article thus reconceptualizes kisve bahası as a refined administrative practice embedded within the Ottoman Empire’s religious, social, and bureaucratic rationality.
| Primary Language | Turkish |
|---|---|
| Subjects | History of Ottoman Minorities, Ottoman Central Organization, History of Ottoman Socio-Economy, Ottoman Society |
| Journal Section | Research Article |
| Authors | |
| Early Pub Date | September 12, 2025 |
| Publication Date | September 15, 2025 |
| Submission Date | May 11, 2025 |
| Acceptance Date | July 21, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Volume: 13 Issue: 44 |