Throughout history, people, earthquakes, floods, landslides… etc. had to deal with natural disasters such as one of these natural disasters that threaten human existence and civilizations is famine, which is the subject of this study. Famine; Migration brought along a series of socio-economic events such as epidemics, price increases in food products, deaths due to hunger, people's search for food and the emergence of security problems due to this. In the historical process, famine has been experienced in different parts of the world due to drought, wars, epidemics, locust invasions. Since its establishment, the Ottoman Empire had to struggle with the famine caused by drought in different time periods. The region where the most drought was experienced in the Ottoman geography today is the Central Anatolia Region, which consists of the provinces of Eskişehir, Ankara, Kayseri, Yozgat, Kırşehir, Konya, Niğde, Sivas, Kırıkkale, Aksaray, Karaman, Nevşehir and Çankırı. The high summer temperatures in the Central Anatolian Region caused a decrease in water resources. Because of this, cultivated agricultural products were left without water. This situation brought great consequences for the Ottoman Empire, which was an agricultural country. The villagers, who made their living from agriculture, had to migrate to different parts of Anatolia. Many farmers left their land empty, interrupting their agricultural activities. Since the beginning of the 19th century, significant droughts occurred in fifteen different regions of the Ottoman geography. One of the regions where famine occurred was Kırşehir Sanjak, which was the subject of the study. The long-lasting famine that took place between 1873 and 1875 had a heavy impact. In this study, the socio-economic effects of the famine disaster that took place in 1873 and which also affected Kırşehir, on the people, the measures taken by the government regarding the famine and the assistance of foreign states in this regard were evaluated in the light of archival documents and newspapers of the period.
Tarih boyunca insanlar, deprem, sel, heyelan gibi doğal afetlerle mücadele etmek durumunda kaldı. İnsan varlığını ve medeniyetlerini tehdit eden bu doğal afetlerden birisi de çalışmanın konusunu oluşturan kıtlıktır. Kıtlık; göç, salgın hastalıkların yaşanması, yiyecek ürünlerinde fiyat artışı, açlıktan kaynaklı ölümler, insanların yiyecek arayışı içerisine girmesi ve bundan kaynaklı güvenlik sorunlarının ortaya çıkması gibi bir dizi sosyo-ekonomik olayı da beraberinde getirdi. Tarihsel süreç içerisinde dünyanın farklı bölgelerinde kuraklık, savaşlar, salgın hastalıklar ve çekirge istilalarından dolayı kıtlık felaketi yaşandı. Osmanlı Devleti de kuruluşundan itibaren farklı zaman dilimleri içerisinde kuraklığın yol açtığı kıtlık felaketi ile mücadele etmek durumunda kaldı. Osmanlı coğrafyasında kuraklığın en çok yaşandığı bölge bugün Eskişehir, Ankara, Kayseri, Yozgat, Kırşehir, Konya, Niğde, Sivas, Kırıkkale, Aksaray, Karaman, Nevşehir ve Çankırı illerinden oluşan İç Anadolu Bölgesi’dir. İç Anadolu Bölgesinde yazları sıcaklığın fazla olması su kaynaklarının azalmasına neden oldu. Bundan dolayı da ekili tarım ürünleri susuz kaldı. Bu durum bir tarım ülkesi olan Osmanlı Devleti için olumsuz sonuçların meydana gelmesine sebep oldu. Geçimini tarımdan sağlayan köylüler, Anadolu’nun değişik bölgelerine göç etmek durumunda kaldı. Çok sayıda çiftçi arazisini boş bırakarak, tarımsal faaliyetlerini kesintiye uğrattı. XIX. yüzyılın başlarından itibaren Osmanlı coğrafyasının on beş farklı bölgesinde önemli kuraklıklar meydana geldi. Kıtlığın meydana geldiği bölgelerden birisi de çalışmanın konusunu oluşturan Kırşehir Sancağı idi. 1873-1875 yılları arasında meydana gelen ve etkisi uzun süren kıtlığın sonuçları ağır oldu. Bu çalışma da, 1873 yılında meydana gelen ve Kırşehir’i de etkisi altına alan kıtlık felaketinin halk üzerinde oluşturduğu sosyo-ekonomik etkiler, hükümetin kıtlıkla ilgili aldığı önlemler ve yabancı devletlerin bu konuda yardımları arşiv belgeleri ve dönemin gazeteleri ışığında değerlendirildi.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | July 1, 2022 |
Submission Date | April 14, 2022 |
Acceptance Date | June 29, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |