Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi kültürel erozyonun önlenmesi ihtiyacıyla oluşturulmuştur. Teknolojinin eğitim içerisinde kullanımı şüphesiz kültürel mirasın korunmasında gereklidir ve desteklenmelidir. Kültürel mirasımız olan masallar kültürel değerlerimizin taşıyıcısıdır. Bu değerlerin dijital kuşak tarafından unutulmasını önlemek ve farkındalık yaratmak için dijital kuşağa uygun içerikler geliştirilmelidir. Bu bağlamda araştırmanın amacı proje kapsamında hazırlanan dijital içeriğin ortaokul öğrencilerinin Kül Kedisi masalının Anadolu varyantında yer alan Küllü Fatma masalını tanımasına etkisini incelemektir. Bu amaca ulaşmak için öncelikle Küllü Fatma masalının stop-motion animasyonla canlandırılması için özel yetenek resim bölümüne devam eden 7 öğrenciye Küllü Fatma masalı anlatılmış ve öğrencilerden Küllü Fatma masalını canlandırmak için masalla ilgili ürün tasarımları istenmiştir. Oluşturulan tasarımlar animasyona dönüştürülmüştür. Oluşturulan animasyon Küllü Fatma masalını tanımadığını ifade eden, rastgele seçilmiş 63 ortaokul öğrencisine izletilmiştir. Öğrencilerden animasyonu izlemeden önce ve sonra sorulmuş görüşme soruları aracılığı ile alınan verilerin analizleri yapılmış ve animasyonun etkisi incelenmiştir. Anket verileri basit istatistik ile çözümlenirken, görüşme formları aracılığıyla katılımcı öğrencilerden animasyon hakkındaki duygu ve düşünceleri alınıp gruplandırılmıştır. Araştırma öncesinde Kül Kedisi masalını çok iyi tanıyan öğrencilerin, araştırma sonrasında Küllü Fatma masalını içerisindeki kültürel öğeler ve motiflerle birlikte tanıdığı gözlemlenmiştir. Buradan hareketle ortaya çıkarılan dijital içeriğin öğrencilerin Küllü Fatma masalını tanımasına katkı sağladığı söylenebilir. Araştırma sonuçları Ege Üniversitesi Çocuk Eğitimi ve Uygulama Merkezi’yle paylaşılmış ve masallarımızda yer alan Türkçenin dil zenginliğini dijital içeriklerle dijital kuşaklara aktarmamız gerektiği ile ilgili bir öneride bulunulmuştur. Bu çalışmanın, öğrencilerimize batı kökenli değil de kültürel unsurlarımızı yansıtan Anadolu masallarımızın anlatılmasında ve kültürel mirası nesilden nesile aktarma konusunda katkı sağlaması umulmaktadır.
Süheyla GEZMEN
The Intangible Cultural Heritage Protection Convention was established in response to the need to prevent cultural erosion. The use of technology in education is undoubtedly essential for the preservation of cultural heritage and should be supported. Our cultural heritage, such as fairy tales, serves as a carrier of our cultural values. To prevent these values from being forgotten by the digital generation and to create awareness, content suitable for the digital age should be developed. In this context, the purpose of the research is to examine the impact of the digital content prepared within the project on middle school students’ recognition of the “Küllü Fatma” tale, an Anatolian variant of the “Cinderella” story. To achieve this, first, the “Küllü Fatma” tale was narrated to eight students specializing in stop-motion animation, and they were asked to create product designs related to the tale. These designs were then transformed into an animation. The produced animation was shown to 63 randomly selected middle school students who were not familiar with the “Küllü Fatma” tale. Data collected through pre- and post-viewing interview questions were analyzed to examine the effect of the animation. While survey data were analyzed using simple statistics, the feelings and thoughts of the participant students about the animation were collected and categorized through interview forms. It was observed that students who were very familiar with the “Cinderella” tale before the research recognized the “Küllü Fatma” tale along with its cultural elements and motifs after the research. Hence, it can be said that the digital content produced contributed to students’ recognition of the “Küllü Fatma” tale. The research results were shared with the Child Education and Application Center of Ege University, and a suggestion was made that the richness of the Turkish language in our fairy tales should be conveyed to digital generations through digital content. This study hopes to contribute to the narration of our Anatolian tales, which reflect our cultural elements rather than Western-originated stories, and to the intergenerational transmission of cultural heritage.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Görsel Sanatlar (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 31 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 27 Aralık 2023 |
Kabul Tarihi | 24 Eylül 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 7 Sayı: 2 |