Orhan Pamuk’un en çok bilinen eserlerinden olan Beyaz Kale ve
Benim Adım Kırmızı, Osmanlı İmparatorluğu döneminde geçen
tarihi romanlardır. Bu romanlar Doğu-Batı ikilemi, kültürel kimlik ve farklılıklar, ve kültürel çatışma gibi yazarın en yaygın temaları üzerine kurulmuştur. Bu makalede (yer sınırından ötürü)
sadece Beyaz Kale’ye yoğunlaşılarak, Pamuk’un hayatı, Nobel
ödülü alışı ve yabancı basına verdiği çok tartışmalı demeçler
eşliğinde, Türk ve Müslüman bir yazarın İslam’ı ve Osmanlıları
Batı dünyası için nasıl resmettiği irdelenmekte ve Pamuk’un tarihi anlatımının Avrupalı Oryantalist yazım geleneğini fazlasıyla
sürdürdüğü öne sürülmektedir.
Pamuk Nobel Oryantalizm sömürgecilik araştırmaları karşılaştırmalı edebiyat İslam algısı çağdaş edebiyat
The two most well-known works of Orhan Pamuk, The White
Castle and My Name is Red, are historical fiction set in the time
of the Ottoman Empire. These novels represent some of the most
common issues the novelist focuses on, such as the East-West
binary, questions of cultural identity and differences, and possibilities of local and global co-existence. In this article, by focusing
on the case of The White Castle, Pamuk’s life, his Nobel prize acceptance and his controversial statements in international press,
I examine how a Turkish-born, Muslim novelist portrays Islamic
history and the Ottomans predominantly for the European gaze
and argue that Pamuk’s historical narrative borrows considerably
from the legacy of European Orientalist writings.
Pamuk Orientalism postcolonial studies comparative literature Nobel image of Islam contemporary fiction
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | October 30, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Issue: 87 |
Ahmet Yesevi University Board of Trustees