Bu makâlenin amacı Ebû Bekir er-Râzî nin
adalet anlayışını genel hatlarıyla ortaya koymaktır. Râzî adaleti, hem ahlaki
erdem olarak ele almış hem de sosyal yönlerine değinmiştir. Ona göre adaletin
kaynağı nefstir. Platon kaynaklı üçlü nefs ayrımını aynen almıştır. Geleneğe
uyarak her bir nefs için bir erdem tayin etmiştir, adalet ise bunların üçünü de
içine alan kapsayıcı bir erdemdir. Adalet, nefsi oluşturan her üç parçanın
ifrat ile tefrit arasında gereken ideal dengeyi bulmasıdır.
Râzî, adaletin sosyal görünüşlerine de vurgu
yapar. Dağıtımda mutlak adalet söz konusu değildir. İnsanlar dağıtıma konu olan
mal ve şereften katkılarına göre pay almalıdır. Ona göre insanlar arasındaki
farklılıkları göz önünde bulundurmak gerekir. Farkları dikkate almadan
insanları yükümlülük konusunda eşit saymak akla ve adalete uymaz. Ayrıca
dağıtımda bireylerin ihtiyaçları da göz önünde bulundurulmalıdır. Râzî, yanlış
dini görüşler ve özensiz hazırlanmış kanunların insanları zalimce bir hayata
sevk edeceğine dikkat çeker. Adil hukuk kurallarının kaynağı akıldır. Toplumda
bir suç karşılığı verilecek cezada, aşırıya kaçmamak gerekir. Ona göre, aklın
ve adaletin gereği olarak bir insanın diğerine eziyet etmeye, dahası kendisine,
çevresine ve hayvanlara da zarar vermeye, hakkı yoktur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 2018 |
Gönderilme Tarihi | 26 Temmuz 2018 |
Kabul Tarihi | 5 Ekim 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 2018 Sayı: 36 |