Ottoman law developed in two axes: customary law and şer’î law. The source of şer’î law is based on the Qur’an, sunnah, ijma and qiyas. Customary law, on the other hand, takes its source from the will of the sultan. In the historical process, developments in the field of customary law have taken place in a way that does not contradict the şer’î law. “Mecelle-i Ahkâm-ı Adliye”, known as “Mecelle” in short, was produced by a commission under the chairmanship of Ahmet Cevdet Pasha between 1868 and 1876, in line with the modernization efforts in the field of law. Mecelle is a significant and special work in the context of Ottoman law practices. On October 4, 1926, with the entry into force of the Turkish Civil Code, Mecelle was abolished on the same day. The ninety-nine principles in the Mecelle, which was created in the Ottoman State with the aim of modernization and keeping up with the times and following an issue-oriented system, have very important expressions when considered within the framework of the general principles of law. In terms of the issues it contains, it is possible to say that this work is a touchstone in our legal history.
Osmanlı hukuku, örfî hukuk ve şer’î hukuk olarak, iki eksende gelişmiştir. Şer’î hukukun kaynağı, Kur’an, sünnet, icma ve kıyasa dayanmaktadır. Örfî hukuk ise kaynağını padişahın iradesinden almaktadır. Tarihsel süreç içerisinde, örfî hukuk alanındaki gelişmeler, şer’î hukuka aykırı olmayacak şekilde gerçekleşmiştir. Kısaca “Mecelle” olarak bilinen, “Mecelle-i Ahkâm-ı Adliye”, hukuk alanındaki modernleşme çabaları ekseninde, 1868-1876 yılları arasında, Ahmet Cevdet Paşa başkanlığındaki bir komisyon tarafından üretilmiştir. Mecelle, Osmanlı hukuku uygulamaları bağlamındaki önemli ve özel bir eser niteliğindedir. 4 Ekim 1926 tarihinde, Türk Medeni Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle birlikte, aynı gün Mecelle yürürlükten kaldırılmıştır. Osmanlı Devleti’nde hukuk alanında modernleşme ve zamana ayak uydurabilme amacı güdülerek ve meseleci bir sistem takip edilerek oluşturulan Mecelle’de yer alan doksan dokuz ilke, hukukun genel prensipleri çerçevesinde düşünüldüğünde, çok önemli ifadelere sahiptir. İçerdiği hususlar anlamında, bu eserin, hukuk tarihimiz anlamında bir mihenk taşı niteliğinde olduğunu söylemek mümkündür.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Public Law (Other) |
Journal Section | Araştırma Makaleleri |
Authors | |
Early Pub Date | December 27, 2023 |
Publication Date | December 30, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 12 Issue: 2 |