Bu çalışma, İslam Fıkıh literatüründe felsefenin fikhî hükmü konusunda serdedilmiş olumsuz görüşlerin bir değerlendirmesini yapmayı amaçlamaktadır. Zira Fıkıh müdevvenatında felsefi faaliyetin cevazına dair olumlu bir görüş bulma çabası, samanlıkta iğne aramak kabilinden bir durum gibi gözükmektedir. Bu nedenle, öncelikle fıkıh literatüründe felsefeye dair ortaya konulmuş olan olumsuz yaklaşımların neler olduğunun ve hangi saiklerle bu sonuçlara varıldığının belirlenmesi, büyük önem arz etmektedir. Çalışmamızın konusu olan İslam fıkıh geleneğinin, felsefi faaliyetin dini hükmü hakkında ortaya koymuş olduğu olumsuz yaklaşımları, bu hususta Dr. Ahmet Selman Baktı tarafından hazırlanmış ve kapsamlı bir araştırmanın ürünü olan “Felsefenin “Hakikati” Konu Edinmesi “Caiz” mi?” başlıklı makaleden yola çıkarak ortaya koyacağız. Bilindiği gibi Kur’an-ı Kerim’de, aklı kullanmayı tavsiye eden pek çok ayet vardır. Fakihlerin, temel prensibi aklı kullanmak üzere şekillenen felsefeye yönelik eleştirileri ise bu gerçekle çelişmektedir. Aslında, bir ilim olarak fıkhın içtihada dayandığı, bunda da aklın kullanımını gerektiren kıyasın büyük bir payı olduğu bilinmektedir. Bu durumda fukaha, kendi kullandığı yöntemi kullandığı gerekçesi ilefelsefeyi eleştiriyor demektir ki bu da açıkça totolojidir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 4 Mayıs 2020 |
Kabul Tarihi | 4 Haziran 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |