Modernleşme; Avrupa’daki bilimsel gelişmelere bağlı oluşan “aydınlanma”
dönemi, coğrafi keşifler, deniz ötesi ticaretler ve Rönesans gibi
hadiselerin bir sonucu olarak ortaya çıkmış; sömürgecilik ve Batı emperyalizmin
kuvvetli bir aracı olan kitle iletişim araçları ile tüm dünyayı etkisi
altına almıştır. Doğa bilimlerine dayanan rasyonel bilginin dünya âlemiyle
sınırlandırılması ve vahye dayalı din geleneğinin, akıl ile eleştirilmesi anlamına
gelen modern çağ, Şeyh Nazım-ı Kıbrısî tarafından 20. ve 21. yüzyıllar
manasında kullanılmıştır. Kıbrısî’nin modern çağ anlayışı, onun tasavvuf
disiplinine dayanan İslam düşüncesi ve bu düşünce üzerine inşa
ettiği dünya anlayışının bir cüzüdür. Bu bağlamda “cebâbire devri” olarak
haber verilen modern çağ, birey ve toplumların manevi hastalık içinde oldukları
bir dönemdir. Bu çağın ve hastalıkların reçetesi, tasavvuf merkezli
İslam yaşantıdır ki bu aynı zamanda; Hz. Peygamber (sav) tarafından haber
verilen ahir zaman hadiselerinin vuku bulacağı ve ilahi nurun tamamlanacağı
gündür.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Ekim 2016 |
Gönderilme Tarihi | 28 Haziran 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Cilt: 1 Sayı: 2 |