Yeniçağ Felsefesi içerisinde yer alan en tartışmalı filozoflardan birisi de şüphesiz Spinoza’dır. Her ne kadar etkisi ölümünden uzun yıllar sonra belirmiş olsa da ortaya koyduğu düşüncelere bakılarak; panteist, panenteist hatta ateist olduğu bile söylenmiştir. Günümüzde de aynı tartışmaların devam ettiğini söylemek mümkündür. Bunlarla birlikte Spinoza’nın dikkat çeken düşüncelerinden bir tanesi de determinizme dair olandır. Spinoza, özellikle Etika’sının Tanrı konusuna ayırdığı birinci bölümünde determinizm anlayışının ilkelerini ve ayrıntılarını ortaya koymaktadır. Determinizm anlayışı, doğanın nedensel yasalara tabi olduğu ve evrende hiçbir şeyin nedensiz olmadığı düşüncesine dayanmaktadır. Bu düşüncenin, temeli Antik Yunan’a kadar gitse de Rönesans dönemiyle birlikte bilimlerin gelişmesiyle daha belirgin ve etkin hale geldiği söylenebilir. Özellikle matematik, geometri, astronomi ve fizik üzerine yapılan çalışmalarda evrende determinist bir anlayışın var olduğu ortaya konmaya çalışılmıştır. Bu çerçevede Galileo, Descartes ve Newton’ın çalışmalarının determinist anlayışı güçlendirdiği ifade edilmelidir. Descartes’tan etkilendiği bilinen Spinoza, matematik-geometrik düzenden yola çıkarak evreni de aynı düzen ve zorunluluk içerisinde görmüş ve felsefesini bu temel üzerine kurmuştur. Tanrı’dan (töz) başlamak üzere attiributum (sıfatlar) ve moduslar (tavırlar) üzerinden evreni zorunluluk ve nedensellik zinciri içerisinde determinist bir anlayışla açıklamaya çalışmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 15 Ekim 2020 |
Kabul Tarihi | 21 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 16 |