Mullah Hüsnü Geçer (1943-2022) is one of the last period eastern prominent Islamic scholars, who grew up in Eastern and South-Eastern Anatolian madrasahs. He sacrificed nearly all his eighty years of life to science. With the mystic education that he added to the religious sciences he learned in madrasahs, he never stopped to serve science and wisdom until his death. On the one hand, he taught true religious knowledge under his surveillance to hundreds of pupils who loved science; on the other hand, he continued to sermon and guidance everywhere and at every opportunity as the caliph of Nakshî, Khalidî and Haznevî sects of which he was the member. Geçer, a woeful scholar who undertook the problems and sorrows of Muslims, wished to be known as al-Hazîn. Geçer is an equipped scholar to be able to write scientific works and poems in languages such as Kurdish, Turkish, Arabic and Persian. He started writing from the early ages; and left behind more than 20 works some of which are published some are not. Some of the works he wrote are about the tafsir of Qur’an. The independent works he wrote about Qur’an are three. They are: Mevâhibu'r-Raḥmân fî Tefsîr Sûreti'l-İnsân and Mevâhibu'l-Mennân fî Tefsîr Sûreti'r-Raḥmân, which are about the surah al-İnsân and surah ar-Rahmân, respectively. These two works have been published. However, his tafsir work called Kâmûsü'l-Meânî fî Tefsîri'l-Mesânî, which he wrote from the beginning until 12th verse of surah al-Mâidah, has not been published yet. In this article, life of Mullah Hüsnü Geçer, his works and his two published tafsir works are tried to be investigated.
Molla Hüsnü Geçer (1943-2022), doğu ve güneydoğu medreselerinden yetişmiş son dönem şark âlimlerindendir. Seksene yakın ömrünün tamamını ilim yolunda feda etmiştir. Medreselerde öğrendiği dini ilimlerin yanına eklediği tasavvuf eğitimiyle ilim ve irfan yolunda vefatına kadar hizmet etmekten geri durmamıştır. Bir taraftan bir müderris olarak rahle-i tedrisinden geçen yüzlerce ilim sevdalılarına sahih dini bilgiyi öğretirken, diğer taraftan mensubu olduğu Nakşî, Halidî ve Haznevî tarikatının halifesi olarak vaaz ve irşadı her yerde ve her fırsatta icra etmiştir. Müslümanların dertlerini yüklenmiş dertli bir âlim olan Geçer, el-Hazîn olarak tanınmayı istemiştir. Geçer, Kürtçe, Türkçe, Arapça ve Farsça’ya eser ve şiir yazacak kadar hâkim bir bilgindir. Arkasında, bu dillerde küçük yaşlarda başlayarak bir kısmı basılmış bir kısmı henüz basılmamış yirminin (20) üzerinde eser bırakmıştır. Yazdığı eserlerin bir kısmı, Kur’ân tefsirine dairdir. Tefsire dair yazdığı müstakil eserleri, üç (3) tanedir. Bunlar: Mevâhibu'r-Raḥmân fî Tefsîr Sûreti'l-İnsân adlı İnsan sûresi, Mevâhibu'l-Mennân fî Tefsîr Sûreti'r-Raḥmân adlı Rahmân sûresinin tefsiridir. Bu iki çalışma basılmıştır. Kur’ân’ın başından Mâide 12. âyete kadar yazılan Kâmûsü'l-Meânî fî Tefsîri'l-Mesânî adlı tefsir çalışması ise henüz basılmamıştır. Bu makalede Hüsnü Geçer’in hayatı, eserleri ve basılmış iki tefsir çalışması araştırma konusu yapılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 25, 2022 |
Submission Date | March 30, 2022 |
Acceptance Date | June 23, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Issue: 19 |