John’s Gospel, unlike Matthew, Mark and Luke’s Gospels, begins with the divine word, not different from each other in terms of their including divine word. Firstly, the existence of the word and its relation to the spiritual field can be interpreted as a relationship between oral culture and religion. In some religions, it is aforesaid that God’s speaking and communication with people by appearing in a certain way or with some symptoms. This situation is briefly defined as a revelation. In this study, the form of communication is discussed within the scope of ‘oral culture’ and the concept of ‘word’ in its divine aspect is considered as a kind of verbal culture element as well. In this respect, all phenomena of religion and religion were firstly constructed by oral culture, and then it became a part of the tradition with constant repetitions and became prevalent. In this study, the relationship between religion and oral culture is also mentioned and how the divine orders of divine or supreme power are transformed and transformed into a religious-cultural form is tried to be explained. The scope of the study has been scrutinized the relationship between the ancient civilizations of the Middle East and the monotheistic religions of Middle East origin.
Yuhanna
İncili -Matta, Markos ve Luka İncillerden farklı olarak- tanrısal söz ile
başlar. İlkin sözün[1]
var olması ve manevi alana ilişkin olması, sözlü kültür ve din arasında güçlü
bir ilişki olduğunun göstergesidir. Dünyadaki dinlerin bazılarında Tanrı’nın
konuşması, belli bir şekilde görünerek ya da birtakım belirtilerle insanlarla
iletişim kurması söz konusudur. Bu durum kısaca vahiy olarak tanımlanmaktadır.
Buradaki iletişim biçimi bu çalışmada “sözlü kültür” kapsamında işlenmiş
ve ilahi yönüyle “söz” kavramı da bir tür sözlü kültür unsuru olarak ele
alınmıştır. Bu bakımdan din ve dine dair tüm olgular çoğunlukla sözlü kültür
tarafından ilkin inşa edilmiş, daha sonra devamlı tekrarlarla geleneğin bir
parçası haline gelmiş ve yaygınlaşmıştır. Bu çalışmada da din ve sözlü kültür
arasındaki ilişkiye değinilmiş, tanrısal ya da yüce kuvvet kaynaklı ilahi
emirlerin söz aracılığıyla dini-kültürel bir forma nasıl dönüştüğü ve
dönüştürüldüğü konusu anlatılmaya çalışılmıştır. Çalışmanın kapsamı Ortadoğu
kadim uygarlıkları ile yine Ortadoğu kökenli tek tanrılı dinler arasındaki
sözlü kültür ilişkisi irdelenmiştir.
[1] Söz kavramı kelime anlamını
aşan ve Tanrı’nın kendisini İsa Mesih’in bedeninde enkarne etmesinidir. Burada
ifade edilmek istenen, sözün aynı zamanda vahiy olarak kabul edilmesidir. Bu
bakımdan vahiy, sözlü bir iletişimi ifade ettiğinden, çalışma boyunca ilahi
mesaj anlamındaki kavramlar sözlü kültür kapsamında değerlendirilmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Article |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2020 |
Submission Date | October 10, 2019 |
Published in Issue | Year 2020 |
Bartın Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 (CC BY-NC) Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
https://creativecommons.org/licenses/by-nc/4.0/