Düşünce tarihi boyunca “ses, düşünce, dil ve müzik” üzerine pek çok fikir geliştirilmiştir. Ses, fizik akustik bir anlamda kullanıldığı kadar zamanla tinsel bir anlama da sahip olmuş ve gelişmiştir. Ses, hem müziğin hem de dilin kökenidir. Bu özelliğinden ötürü düşünce, kültür ve medeniyeti de oluşturan bir öğedir. Düşünce tarihinde pek çok düşünür, bilim adamı, sanatçı, “düşünce-dil ve müzik” arasında anolojik ilişki kurmuş ve “sesin, dil ve müzikle”, “düşüncenin, dil ve müzikle”, “konuşmanın-şarkı söylemeyle” olan benzerliğini estetik, felsefi ve bilimsel olarak ele almışlardır. Dile dönüşen ses, düşüncenin de taşıyıcısı olmuştur. Düşünce, böylece insanın kendisini ifade etme aracı olmanın yanı sıra kültürün de oluşmasını sağlamış ve onun temel dayanağı olmuştur. Dil ve düşüncenin gelişimi, formel olarak “mantık ve matematiksel” düşüncenin soyutlamasını, nedensellik (kozalite) bağıntısının gelişimini ve Aristoteles’in değimiyle, “düşüncenin yasalarının ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. “Felsefe, sanat ve bilim” bu noktada ortak bir kavrama odaklanmıştır. Dil-düşünce ve müzik arasındaki ilişki, düşünce mantık ve dilin bağlantısı, sesin dile dönüşmesi süreci, insanın doğadaki sesleri “bilinçli-bilinçsiz” taklit ederek antropolojik olarak dili ve müziği doğaya öykünerek oluşturması süreci, temelde bilim, müzik, dil bilimci ve düşünürün ortak ilgi alanı olmuştur. Ayrıca dilin kökeni ve müzik yapmanın kökeni arasında da benzerlik kurulur. Müzik ve dil yeteneği olan konuşma ile şarkı söyleme, seslerin, hece, harf ya da nota telaffuzunun arasındaki ortaklık artık anolojik bir bağıntı olmanın ötesinde aynı yetinin farklı fonksiyonlarına denk gelmekte ve aynı zamanda disiplinler arası bir uzmanlığa dönüşmektedir. Ayrıca, ses, bir şarkıcının tek çalgısıdır, bu yüzden şarkıcı, kendi sesine bir enstrüman gibi bakım yaptırmak zorundadır. Bu da şan eğitimiyle birlikte ses terapisi uygulamalarıyla da mümkün olmaktadır. Bu amaçla, bu çalışma “düşünce, dil, ses, konuşma ve müziğin, düşünsel-bilimsel ve estetik” yönünü ve ortak sahip oldukları kavram ve uygulamaları felsefi ve dil-konuşma perspektifinde ele almayı amaçlamaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Odyoloji |
Bölüm | Derlemeler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 7 Sayı: 1 |