Bu makalenin amacı bir vaka çalışması üzerinden öz çeviri kavramını güç odağında ele almaktır. Çalışmanın bütüncesini Kutlukhan Perker'in yazıp çizdiği, 2004-2005 yılları arasında Türk çizgi roman dergisi L-Manyak'ta yayımlanan Uykusuz adlı çizgi roman serisi ve çevirileri oluşturmak-tadır. 2009 yılında, Perker eserini İngilizceye çevirir ve eser Dark Horse Comics tarafından ABD'de Insomnia Café başlığıyla yayımlanır. Eser ilk olarak Türkçe yazılmış olmasına rağmen, 2017 yılında İngilizce öz çeviri versiyonu Emre Yavuz tarafından tekrar Türkçeye aktarılır. Çalışmada ilk olarak Perker'in Türkçe olarak kaleme aldığı özgün eser ile öz çevirisi karşılaştırılmakta, sonrasında ise özgün Türkçe eser ve İngilizce öz çeviriden Türkçeye geri çevrilen eser karşılaştırmalı olarak okunmaktadır. Karşılaştırmalı analizler Javier Franco Aixe-la’nın ‘değiştirme’ ve ‘koruma’ kavramları odağında gerçekleştirilmektedir. Bulgular, Perker'in öz çevirisinde Türk kültürüne özgü tüm öğeleri Amerikan okurun aşina olduğu kültürel öğelerle değiştirdiğini, dolayısıyla ‘bağımsız yaratım’ stratejisini uyguladığını ortaya koymaktadır. İde-olojik müdahaleye uğramış olan öz çeviri üzerinden gerçekleştirilen geri çeviride ise Emre Ya-vuz’un metni koruduğu ve en çok ‘yineleme’ stratejisini kullandığı görülmüştür. Özgün hali Tü-rkçe olan bir metnin Türkçeye geri çevirisinin bir Amerikan eser gibi görünmesi, öz çevirinin ideolojik gücünü ve öz çevirmenin yetki alanının genişliğini gözler önüne sermekte, öz çeviriler üzerine daha fazla vaka çalışmasına duyulan ihtiyaç vurgulanmaktadır.
This present article aims to contextualize the power of self-translation through a case study. The subject of this case study is a comic series called Uykusuz, written and drawn by Kutlukhan Perker and published in the Turkish comics magazine L-Manyak between 2004-2005. In 2009, the English self-translation of this series was published by Dark Horse Comics in the USA with the title Insomnia Café. Although the series was written in Turkish first, in 2017 the self-translated English version of the series was translated back to Turkish by a translator, Emre Yavuz. In this study firstly, Perker's Turkish text and his self-translation are compared; then, the original Turkish text and the Turkish back translation from the English self-translation are examined within Javier Franco Aixela’s conceptual framework of ‘conservation’ and ‘substitution’. The findings elucidate that while self-translating Perker has changed all Turkish culture-specific items to American ones, showing that he has adopted ‘autonomous creation’ strategy for substitution. In the back translation performed over the self-translation, which has undergone ideological manipulation, the translator, Emre Yavuz has conserved the text and adopted 'repetition' strategy the most. Because of Perker’s manipulation, when the self-translated version is translated back into Turkish the series looks like a product of American culture instead of a Turkish one. This shows the power of self-translation and highlights the self-translator’s authority; so, the need for further case studies on self-translation is emphasized.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Dil Çalışmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Temmuz 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 32 |