Pre-endüstriyel toplumlarda ev, hem üretim hem de yeniden üretim süreçlerinin merkezi iken, sanayi devrimleriyle birlikte bu bağ zayıflamış, kadın emeği düşük ücretli ve güvencesiz işlere yönelmiştir. Ancak Endüstri 4.0 ve 5.0 dönemlerinde dijitalleşmenin artmasıyla evden çalışma yeniden yaygınlaşmış; kadınların istihdama katılımını artırırken aynı zamanda iş ve ev sorumluluklarının eş zamanlı ve iç içe yürütülmesine yol açmıştır. Bu durum, geleneksel “çifte mesai” kavramının ifade ettiği tecrübeden farklı olarak eş zamanlı yaşanmakta, kadınların zihinsel ve fiziksel yükünü artırmaktadır. Bu araştırma, evden çalışma modelinde ev ve iş sorumluluklarının eş zamanlı olarak iç içe geçme durumunu “Birleşik Mesai” olarak tanımlamaktadır. Ayrıca tarihsel süreçte ev ile üretim arasındaki ilişkinin dönüşümünü kadın emeği bağlamında ele alarak, günümüzde evden çalışma modelinin kadınlar üzerindeki etkilerini “Birleşik Mesai” kavramı çerçevesinde incelemektedir. Çalışmada, bilişim sektöründe evden çalışan kadın mühendislerle yapılan yarı yapılandırılmış mülakatlar aracılığıyla bu olgunun nasıl tecrübe edildiği fenomenolojik bir yaklaşımla ve Maxqda programı aracılığıyla analiz edilerek ortaya konmuştur.
In pre-industrial societies, the home served as a central site for both production and social reproduction. However, with the onset of the industrial revolutions, this connection weakened, and women’s labor became increasingly confined to low-paid and insecure forms of employment. In contrast, the rise of digitalization during the Industry 4.0 and 5.0 eras has led to the resurgence of home-based work. While this shift has contributed to increased female labor force participation, it has also resulted in the simultaneous and intertwined execution of professional and domestic responsibilities. Unlike the traditional notion of the "Second Shift," this experience occurs concurrently, intensifying the mental and physical burden on women. This study conceptualizes the simultaneity of work and household responsibilities in remote work settings as a form of “Unified Shift” (Birleşik Mesai). Furthermore, it explores the historical transformation of the relationship between the home and production through the lens of women’s labor, analyzing how contemporary remote work practices affect women within the framework of this concept. Employing a phenomenological approach, the research is based on semi-structured interviews with female engineers working remotely in the information technology sector. The collected data were analyzed using the MAXQDA software to reveal how the “Unified Shift” is experienced by women.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Çalışma Ekonomisi, Cinsiyet, Politika ve Yönetim |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 3 Haziran 2025 |
| Kabul Tarihi | 15 Eylül 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 15 Sayı: 3 |