The escalating prominence of the climate crisis in global politics has positioned environmental concerns as a pivotal element in academic research across disciplines such as international relations, economics, and sociology. Contemporary policies and strategies aimed at combating climate change focus on addressing the unsustainable facets of anthropocentrism and capitalism, emphasizing the transformation of production and consumption patterns toward sustainable, environmentally friendly, renewable, and circular frameworks. Since the 2000s, these ecological concepts have been holistically integrated into the green deal strategies of nations and regional blocs. In 2019, the European Union (EU) adopted the European Green Deal (EGD) as a novel economic growth model. The customs union relationship between the EU and Türkiye, in place since 1996, has fostered deeper integration between the two parties. However, its unique structure has enabled the EU to exert asymmetric and hegemonic influence over Türkiye, a dynamic evident in their trade volume and the sources of foreign direct investment flowing into Türkiye. Drawing on the Gramscian Critical Approach within Marxist International Relations theory, this study examines the commercial and economic relations between Türkiye and the EU through the lens of climate change mitigation and the concept of hegemony. It invokes the Neo-Gramscian notion of “hegemony” to explain Türkiye’s efforts to align with the EGD. The study argues that the EU’s pioneering green deal strategies constitute the production of a new form of environmentalist hegemony from a Gramscian perspective. Through the binding framework of the customs union, these strategies impose the alignment of Türkiye’s industrial infrastructure with the EGD, leveraging the interplay of ‘consent’ and ‘coercion’.
İklim krizinin küresel siyasette ağırlığının artmasıyla birlikte çevreye ilişkin hassasiyetler uluslararası ilişkiler, ekonomi ve sosyoloji dahil birçok alandaki akademik çalışmaların önemli bir bileşeni haline gelmiştir. Gelinen noktada iklim değişikliği ile mücadeleye yönelik politika ve stratejiler, insan merkezciliğin ve kapitalizmin sürdürülemez yanlarının giderilmesine yoğunlaşmakta; mevcut üretim ve tüketim ilişkilerinin sürdürülebilir, çevre dostu, yenilenebilir ve döngüsel temellerde yeniden kurgulanmasına odaklanmaktadır. 2000’li yıllardan itibaren bahse konu ekolojik kavramlar gelişmiş ülkelerin ve ülke bloklarının yeşil mutabakat stratejileri kapsamında bir bütün olarak ele alınmaya başlanmıştır. Avrupa Birliği (AB) de, 2019 yılında kendi Avrupa Yeşil Mutabakat (AYM) stratejisini yeni bir ekonomik büyüme modeli olarak kabul etmiştir. AB ile Türkiye arasında 1996 yılından beri faal olan gümrük birliği ilişkisi, her ne kadar tarafları kısa zaman içerisinde birbiriyle daha da bütünleştirmişse de özgül niteliği nedeniyle AB’nin Türkiye üzerinde asimetrik ve aynı zamanda hegemonik nitelikte güç kazanmasına yol açmıştır. Bu durum, iki taraf arasındaki ticaret hacmi ve Türkiye’ye gelen doğrudan yabancı yatırımların kaynağına bakıldığında daha belirgin biçimde anlaşılmaktadır. Bu çalışmada, Marksist Uluslararası İlişkiler kuramında önemli bir yer kaplayan Gramşiyan Eleştirel Yaklaşım doğrultusunda Türkiye ile AB arasındaki ticari ve ekonomik ilişkiler iklim krizi ile mücadele boyutuyla ve hegemonya olgusu ekseninde incelenmekte olup; bu çerçevede, Türkiye’nin AYM’ye uyum için attığı adımların gerekçesi olarak Neo-Gramşiyan “hegemonya” kavramına atıf yapılmaktadır. Çalışmada AB’nin öncülerinden olduğu yeşil mutabakat stratejilerinin esas itibarıyla Gramşiyan bakımdan yeni nesil bir çevreci hegemonyanın üretimi olduğu, bu stratejinin bağlayıcı yapıdaki gümrük birliği ilişkisi aracılığıyla Türkiye’nin sanayi altyapısını ‘rıza’ ve ‘zorlama’ kavramları üzerinden AYM’ye uyumlaştırmasını dayattığı teorik temellerde ele alınmaktadır.
Avrupa Birliği Gramsci Hegemonya İklim Değişikliği Yeşil Mutabakat
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Uluslararası İktisat (Diğer), Avrupa Birliği-Türkiye İlişkileri |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 24 Ekim 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 7 Şubat 2025 |
| Kabul Tarihi | 14 Ağustos 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 23 Sayı: 58 |