Günümüz gelişmekte olan ekonomilerinin birçoğu bol miktarda doğal kaynağa sahip olmalarına rağmen, bu ekonomilerden sadece
birkaçının uzun dönem kalkınma stratejilerini kaynak-yoğun sektörlere dayandırdıkları görülmektedir. Bu durum muhtemelen söz
konusu ülkelerin düşük katma değerli hammadde üretiminden ve ihracatından daha gelişmiş endüstrilere asla geçemeyeceklerini
düşünmelerinden kaynaklanmaktadır. Bununla birlikte İsveç ve Finlandiya tecrübeleri, hammaddeye dayalı kalkınma stratejilerinin
sürdürülebilir kalkınma için sağlam bir dayanak oluşturabildiğini ve daha gelişmiş sanayilerin oluşumu, büyümesi ve çeşitliliği
bağlamında gerekli olan bazı etmenlerin neler olduğunu ortaya koymaktadır. Bu türden bir uzun dönemli başarı, hammadde
kaynaklarını koruyan ve değişen teknolojiler ile artan işgücü maliyetleri karşısında rekabete dayanabilecek yetki ve becerilerin
oluşumunu sağlayan kamu politikaları ile şirket stratejilerini gerektirmektedir. Bu çalışmanın temel sonucu bir endüstrinin
başarısının, sistematik bilgi yaratımının ve tesadüfi olarak ortaya çıkan teknolojik yeniliklerin bir karışımı olduğudur. Ciddi
teknolojik atılımların sistematik olarak gerçekleştirilmesi mümkün olmamakla birlikte, değişen koşullara uyum sağlanması ve
yeniliklerden ve pazar fırsatlarından yararlanılması amacıyla firmaların veya tüm endüstrilerin hazır halde bulunması için gerekli
ortamın sağlanması mümkündür.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 29, 2017 |
Submission Date | June 1, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 21 Issue: 1 |