Bu çalışma, bazı sahâbîlerin Hz. Peygamber’in (s.a.v) bazı hadîslerini naklederken kullandıkları, sözlük anlamı itibariyle “doğru ve doğrulanan” anlamındaki ‘es-Sâdiku’l-Masdûk’ tabiri hakkındadır. Çalışmamızda ilk olarak tabirin ele alınma nedeni, onu oluşturan kelimelerin sözlük anlamları ve Kur’ân’daki kullanım şekilleri hususuna değinilmiştir. Akabinde tabirin şerhlerdeki durumu ele alınmıştır. Bu kitaplarda, çok geniş olmamakla birlikte, tabirin anlamı ve kullanım nedeni hakkında bilgi verildiği görülmüştür. Daha sonra, tabiri hangi sahâbîlerin kullanmış olduğu meselesi ele alınmıştır. Bunun sonucunda onun Hz. Ali, Abdullah b. Mes’ûd, Ebû Hureyre ve Ebû Zer el-Ğifârî tarafından kullanıldığı anlaşılmıştır. Dört sahâbînin Hz. Peygamber’e olan hem fiziksel hem de duygusal yakınlıklarının tabiri kullanma nedeni olabileceği kanaatine varılmıştır. Son olarak da tabirin geçtiği tüm rivâyetler konularına göre gruplandırılmıştır. Konularına ayrılan rivâyetlerden sonra genel bir değerlendirme yapılmıştır. Yapılan değerlendirme sonucunda şöyle bir sonuca ulaşılmıştır: Rivâyetler genel anlamda gayba ve tahzîre (sakındırma) yönelik olmak üzere iki kısma ayrılmaktadır. Ancak rivâyetlerin çoğunun gaybî konulara ilişkin olduğu görülmüştür.
This study is about the term ‘al-Sâdiq al-Masdûq’ that some Companions used it when they were narrating some hadiths of Prophet Muhammed (peace be upon him) and means “true and verified” as dictionary meaning. Firstly, the reason of handling this term and dictionary meanings of the words that constitute this term and their using form in the Qoran are mentioned. Later, the state of this term in the commentary books were mentioned. Although not very large, the information about this term’s meaning and reason of using it were given in these books. Afterwards the matter that who had used this term, which we made an general evaluation about it, was discussed. As a result, it was understood that this term was used by Ali, Abdullah b. Mas'ud, Abu Hurairah and Abu Dharr al-Ğifârî. The reason of using this term was guess due to these four companions’ proximity to the Prophet (peace be upon him). Finally, all the narrations that contains this term were grouped by their subject. We made an review after the narrations which were grouped by their subject. As a result of this review we concluded as follows: All narrations generally divided into two parts as gaybî [unseen] and tahzîrî [precautionary]. However, it was concluded that most of these narrations is about the gaybî [unseen] issues.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2013 |
Submission Date | November 28, 2015 |
Published in Issue | Year 2013 Volume: 13 Issue: 2 |
Correspondence Address
Cukurova University, Faculty of Theology, Balcali Campus, 01330, Saricam/Adana.